Kitap Kokusu : Pegasus

Baskısına Bayıldım! || Kerstin Gier - Silber (Rüyalar Kitabı #1) || Pegasus Yayınları

11/06/2015 07:16:00 ÖS

Merhabalar!

Uzun zamandır yorum yazacak vakit bulamıyordum ve gerçekten buraya bir şeyler yazıp paylaşmanın heyecanını özlemiştim. Sınavlarım bu hafta başlayacak ve ben yine vakit bulamayacağımı düşünürken böyle bir başlık aklıma geldi ve hemen işe koyuldum.

Hazır Silber kitabını da okuyorken ilk yazımı da onun hakkında paylaşayım dedim.

Silber'ın bu güzeller güzeli baskını görmeyen kalmamıştır sanırım. Kitap daha ülkemizde çıkmadan önce kapak ve tasarımını görmüş ve çok beğenmiştim ve ülkemizde de bu kalitede basılınca çok sevinmiştim. Zaten yayın haklarının Pegasus Yayınları'nda olduğunu öğrenince aynı veya benzer bir kapakla çıkacağını da tahmin etmiştim.

Hadi gelin şimdi beraber kitabı inceleyelim ^_^

Bu tür kapakları çok seviyorum. Siyah bir zemin üzerine birçok küçüklü ve büyüklü şekillerin olması bence kitaba ayrı bir hava katıyor. Sanki her köşesi ayrı ayrı düşünülmüş gibi değil mi? Silber da bu konuda gerçekten başarılı ve üzerinde yer alan şekiller kitabın içeriğe ile uyumlu olması da artısı.

Benim için bir kitap ciltliyse her zaman bir sıfır önde başlar. Silber bu baskısıyla herhalde iki sıfır öne geçer. Kırmızı-pembe arası renk cildi var ve yine üzerinde kitabın içeriği ile alakalı şekiller yer alıyor. Burada kitabın içeriği ile uymayan tek şey sanırım cildin rengi olur ya da daha doğrusu kapının. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklar. Ama yine de çok hoş ^_^

Cildin arkası da boş değil tabii ki <3

Kitabın içi de dışı gibi ufak dokunuşlarla başarılı olmuş.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

21. GKK Blog Turu || Bir Artı Bir - Jojo Moyes || Kitap Yorumu

5/04/2015 06:36:00 ÖS

Orjinal Adı: The One Plus One
Yazar: Jojo Moyes
Çevirmen: Elif Tozlu
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Goodreads Puanı: 3,93 (+45,372 oylama)
Kitap Kokusu Puanı: 4/5

Tatlı bela bir kadın…
İki çocuğuna bakmak için deliler gibi çalışan ve baharın gelmesini dört gözle bekleyen Jess Thomas bugüne kadar hayatındaki tüm zorlukların üstesinden tek başına gelmiş. Ama artık birinin ona yardım istemenin kötü bir şey olmadığını anlatması gerekiyor…

Ve hayatı alt üst olmuş bir yabancı…
Yıllar boyunca çalışıp kazandığı her şeyi kaybetmesine neden olabilecek inanılmaz bir hata yapan Ed Nicholls bir uçurumun eşiğinde. Hatasını telafi edebilmesi için tek bir kurtuluş yolu var ve o yol da büyük bir maceranın içinden geçiyor…

Sonuç…
Jess birine borçlu kalmak istemeyecek kadar gururlu, Ed ise kendi sorunlarından başka hiçbir şeyi görmüyor… Peki, apayrı dünyalara ait bir kadın ve bir adam yan yana geldiğinde beklenmedik bir sürpriz gerçekleşebilir mi?

"Bir su damlası kadar saf ve yeni yeni konuşmaya başlayan bir bebek kadar komik… İşte Jojo Moyes'in başyapıtı!"
-Marie Claire-

"Jojo Moyes aşk, romantizm ve komediyi coşkuyla yan yana getiren bir kraliçe gibi… Senden Önce Ben'e doyamayan herkes bu sevimli romana bayılacak!"
-New York Times-

"Rengârenk bir lunaparka girip duygudan duyguya koşmaya hazırlanın!"
-Sunday Express-

21. turumuzun konuğu olan Jojo Moyes imzalı Bir Artı Bir turumuzun daha önce kitap tanıtımını ve çekilişini sizler için paylaşmıştım ve şimdi de sıra kitap yorumunda^^
Daha önce Jojo Moyes'in iki kitabını okumuştum ve Bir Artı Bir üçüncü kitabı olmuş oldu. Okuduğum kitapları Senden Önce ve Sevgilimden Son Mektup. Senden Önce Ben, benim bir türlü sevemediğim kitaplarından biri, Sevgilimden Son Mektup ise orta karerdi işte tam da bu yüzden de Bir Artı Bir'e biraz ön yargıyla başlamadım değil. Ama Jojo Moyes bu kitabı ile gönlümü çaldı ^_^

Aşk kitaplarını okumayı seviyorum zaman zaman sıkılsam da ayda en az bir defa okuduğumu söyleyebilirim ve artık bu tür kitaplarda o kadar fazla 16-18 yaş aralığında karakterler görüyoruz ki bir zaman sora yeeeter artık dememek elde değil. Tam da ben bu düşünceler içinde boğuşurken iki çocuklu bekar bir anne kapımı çaldı. Jess Thomas. İki çocuklu bir anne olup aynı zamanda eşinden hiçbir şekilde maddi ve manevi destek almamak ne kadar zordur tahmin edebiliriz. Jess de bu zorlukları kendi çabaları ile aşmaya çalışıyordur. Boş bir günü geçin çocuklarına bile ayırdığı doğru düzgün bir saat olmayan Jess bu zorluklara bir de küçük kızının geleceği için gitmesi gereken özel okul eklenince Jess artık gerçekten de ne yapacağını şaşırmış vaziyette daha fazla ve hızlı bir biçimde para kazanmanın yollarını aramaya başlar. Gündüz temizlik ve akşamları da barda çalışan Jess'e artık yardım edecek biri lazımdır.
Ve Ed Nicholls. Yazılım alanında harikalar yaratan ve başını işin içinden nasıl çıkacağını kimsenin bilmediği bir belaya bulaştırır. Ailesinin parlak çocuğu olan Ed aslında bizim çevremizde pek çok kez karşılaştığımız veya karşılaşabileceğimiz bir karakter.

Ee bunların yolu nasıl oldu da kesişti diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum :) Ed yazılım alanındaki başarısı maddi durumunu da bir hayli etkilemiş Jess de Ed'in kullanmadığı evi temizlemekle görevli, uzun zamandır temizlediği ve bir kez bile sahibini görmediği bu ev onun için sadece temizlediği bir ev. Ta ki evi temizlediği bir gün Ed'in kaba davranışlarına katlanmak daha doğrusu katlanamaz duruma geldiği an. Saçı at kuyruğu şeklinde toplanmış bu zayıf kadın Ed'in dikkatini çekmeyi başardığı kadar aynı zamanda da sinirlendirmeyi de başarıyor.

Hani biz sürekli güçlü kadın karakterler istiyoruz diyoruz diye bağırıyoruz ya Bir Artı Bir'in Jess'i bizi susturmayı başarıyor. Bu da kitaba artı bir puan eklememi sağlıyor. Çocuklarına karşı duruşu hem sevgi dolu hem de otoriter bir anne olmayı başarmış biri. Bir kitabı sevip sevmemizde en önemli şey de karakter ve ben bu kitaptaki yan karakterlerin bile bir çoğunu sevmişsem cidden kitabı sevmişimdir demek. Jess'in birbirinden kıymetli iki tane çocuğu var: Nicky ve Tanzie. İkisine de bayıldım. Gerçekten hani kitaptan çıkartılsa kitabı belki de benim açımdan okunacak bir şeyi kalmazdı. Tanzie tam bir matematik dahisi ve bunu daha iyi kullanabilmek için özel bir okula yüzde doksan burslu okuması için önünde bir şans var ama ne yazık ki bu ücret Jess ve ailesi için halen büyük bir meblağ. Bunu ödemesi için önlerinden bir şans var Matematik Olimpiyatları ama tabii ki bunun için de bir engel var olimpiyat İsviçre'de... Jess'in yardım edecek birine ihtiyacı var.

Nicky ise bence bu kitabın baş karakteri bile olsa olurmuş hani. O içe kapanıklığı, ezildiği halde hala başını gerçekten dik tutabilmesi bence bu kitabı okumanız için sebep bile olabilir. Spoiler geliyor! Hele blog yazmaya başlaması ise onu gözümde apayrı bir duruma getirdi ^_^ Yeni bu çocuk ^_^ Bir Artı Bir benim gerçekten okumaktan keyif aldığım, okumak isteyenlere ve Jojo Moyes severlere önereceğim önerdiğim bir kitap olabilmeyi başardı :) Sonunda olayların bağlanması da çok güzel bir şekilde olmuş. Ve sona sakladığım NORMAN. Gerçek kahraman budur işte! Bu nasıl bir köpektir, bu nasıl kahramanlıktır. Gerçekten hayran kaldım. Eh bu kadar bahsetmişken çekilişe de katılmayı unutmayın!

a Rafflecopter giveaway

Bir Artı Bir

21. GKK Blog Turu || Bir Artı Bir - Jojo Moyes || Kitap Tanıtımı + Çekiliş

5/02/2015 09:27:00 ÖS

Orjinal Adı: The One Plus One
Yazar: Jojo Moyes
Çevirmen: Elif Tozlu
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Goodreads Puanı: 3,93 (+45,372 oylama)
Kitap Kokusu Puanı: Yakında

Tatlı bela bir kadın…
İki çocuğuna bakmak için deliler gibi çalışan ve baharın gelmesini dört gözle bekleyen Jess Thomas bugüne kadar hayatındaki tüm zorlukların üstesinden tek başına gelmiş. Ama artık birinin ona yardım istemenin kötü bir şey olmadığını anlatması gerekiyor…

Ve hayatı alt üst olmuş bir yabancı…
Yıllar boyunca çalışıp kazandığı her şeyi kaybetmesine neden olabilecek inanılmaz bir hata yapan Ed Nicholls bir uçurumun eşiğinde. Hatasını telafi edebilmesi için tek bir kurtuluş yolu var ve o yol da büyük bir maceranın içinden geçiyor…

Sonuç…
Jess birine borçlu kalmak istemeyecek kadar gururlu, Ed ise kendi sorunlarından başka hiçbir şeyi görmüyor… Peki, apayrı dünyalara ait bir kadın ve bir adam yan yana geldiğinde beklenmedik bir sürpriz gerçekleşebilir mi?

"Bir su damlası kadar saf ve yeni yeni konuşmaya başlayan bir bebek kadar komik… İşte Jojo Moyes'in başyapıtı!"
-Marie Claire-

"Jojo Moyes aşk, romantizm ve komediyi coşkuyla yan yana getiren bir kraliçe gibi… Senden Önce Ben'e doyamayan herkes bu sevimli romana bayılacak!"
-New York Times-

"Rengârenk bir lunaparka girip duygudan duyguya koşmaya hazırlanın!"
-Sunday Express-

a Rafflecopter giveaway
Facebook çekilişi

Çekiliş

19. GKK Blog Turu || Rosie Projesi - Graeme Simsion || Kitap Yorumu

4/16/2015 08:27:00 ÖS

Orjinal Adı: The Rosie Project

Yazar: Graeme Simsion
Çevirmen: Solina Silahlı
Yayınevi: Pegasus
Goodreads Puanı: 4,01 (+141,110 oylama)
Kitap Kokusu Puanı: 4/5

Kadınları bir türlü anlamayan erkekler ve erkeklerin duygularını tamamen aldırdığını düşünen kadınlar… Rosie Projesi’yle aşkın doğasını çözeceksiniz!

Dâhi genetik profesörü Don. Onun daha önce hiç kız arkadaşı olmamıştır. Bu yüzden sayısal verilere güvenen bir bilim insanı olarak kendisine en uygun kişiyi bulmak için kriterler belirleyip Eş Projesi’ni geliştirir.

On altı sayfalık testteki kriterlere bakılacak olursa bu kişinin bir barmen, sigara ve alkol tiryakisi, dağınık ve hiçbir buluşmaya vaktinde gelemeyen bir kadın olması kesinlikle imkânsızdır.

Ve Rosie... Yukarıda sayılan eleme kriterlerinin hepsi onda mevcuttur. Fakat bir yandan da son derece zeki ve güzeldir. Küçük yaşta evlat edinilmiş genç bir kadın olan Rosie, biyolojik babasını bulma yolculuğunda Don’la karşılaşır. Ve bu karşılaşma, tüm bilimsel gerçekleri teker teker yere sererken tek bir şeyi kesinliğe kavuşturacaktır: Aşkı arayıp bulamazsınız, o beklemediğiniz anda gelip sizi yakalar.

19. turumuzdan herkes merhaba!
Daha önce Rosie Projesi'nin tanıtımını ve çekilişini blogumda sizlerle paylaşmıştım şimdi sırada keyifle okuduğum bu kitabın yorumu ile karşınızdayım :)
Tür olarak hepimizin pek çok sayıda kitap okuduğu tür olsa da Eş Bulma Projesi ve karakterlerin özgün özellikleri sayesinden türündeki diğer kitaplardan kolaylıkla ayrılabilir.

Don Tillman, 39 yaşında ve bekardır. Evlenmemesi daha öne bir sorun yaratmıyorken şimdi Don'ın için büyük bir sorundur. Normal şartlarda kendine uygun bir eş bulmanın epey zor ve uzun olacağının farkına vardığında bir anket oluşturmaya karar verir. 16 sayfadan oluşan bu ankette Don'ın yıllardır aradığı ama sosyal becerilerinin fazla olmamasını nedeniyle bir türlü bulamadığı eşini bu anket sayesinde bulacağını düşünüyor. Şöyle bir anketi düşündüğümüzde biraz garip gelebilir sonuçta şu dünyada kaç kişi eşini anket sorularına verdiği cevaplara göre bulabilir ki. Ama eğer bu anket fikrini ortaya atan ve anket sorularını hazırlayan dahi Don ise ne garip gelir ne de saçma. Yaptığı, söylediği, düşündüğü her şeyi kendi mantık çerçevesinde aldığı kararlar ile uygulan bir karakter var karşımızda ve her ne kadar sosyal becerisi bir hayli zayıf olsa da kitabı okurken hem kendini sevdiriyor hem de garip hareketlerini mantıklı bulmamıza neden oluyor. Yani en azından ben okurken sürekli bu duruma düştüm. Don anketini bu konularda ilgilenen sitelere gönderiyor ve kısa zamanda anketi dolduranlar arasında kendine uygun eşi aramaya başlıyor. Don'ın arkadaşı belki de sadece iki arkadaşından biri olan Gene'yi ankete başvuranlar arasından kendi kriterlerine uygun olanlarını belirlemesini ve bir görüşme yapmasını istiyor. Gene'de bu işe tabi dünden razı olduğundan hemen kollarını sıvıyor. Don büyük bir merakla Gene'in tavsiyelerini beklerken bir gün kapısı çalınır. İçeriye farklı bir giyim tarzıyla dikkat çeken biri girdiğinde ve içeri giren ''Beni Gene gönderdi.'' deyince Don bunun anketi dolduranlardan biri olduğunu anlar ve hemen akşam için ona bir randevu teklif eder. İçeri giren tahmin edeceğiniz üzere Rosie'den başkası değildir. Rosie gerçekten mükemmel! Hani mükemmelliyet delisi olan Don'dan bile mükemmel bana göre. Doğru noktalar değinmesi, Don'a her zaman gerektiği gibi cevap veren ve en önemlisi gerçek bir kadın hakları savunucusu. Eh, daha ne diyebilirim ki. Peki Rosie Don'ın aradığı eş mi? Kocaman bir hayır olur cevabım. Don anketi dolduranların matematik becerisini ölçmek için vucüt kitle endeksini soran biri ve eşinin basit bir matematik işlemini yapabilmesini istiyor ama Rosie ise matematikten nefret ediyor ve kesinlikle Don'ın istediği kadar matematik beceresi yok. Don eşinin çok fazla alkol kullanmasını istemiyor ama Rosie bir barda çalışıyor. Don kesinlikle vejeteryan birini istemiyor ama Rosie vejeteryan. Bunun gibi daha sayacağım birçok farklılıkları var ve bu farklılıkları aslında birbirlerine daha çok yakınlaşmalarını sağlıyor. Don az öncede dediğim gibi 39 yaşında ve bu ilk başta bana garip geldi. Normal okuduğum kitaplardaki yaş ortalamasının yirmi olduğunu düşündüğümüzde gerçekten garip bir durum. Ama 39 hem de erkek bir karakterin bakış açısından olayları okumak çoğu kadın karaktere göre çok daha zevkliymiş bile diyebilirim. Romantik filmlere bakış açısıyla acımasız ve doğru noktalara değinmesi çok keyifliydi!

Rosie Projesi benim okurken zevk aldığım ve romantik komedi olmasına rağmen farklı ve doğru mesajları ile de sevdiğim ve önerdiğim kitaplar arasındaki yerimi aldı. Rosie Projesi'nin ayrıca filmi de çıkıyor ^_^ Çok okunan ve sevilen bu romanı yakında beyazperde de göreceğiz!
Çekilişe katılmayı da unutmayın :)

a Rafflecopter giveaway

Pegasus Yayınları'na katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz!

5 Puan

Yorum: Koushun Takami - Ölüm Oyunu

5/31/2014 02:21:00 ÖS

Sayfa Sayısı: 624

Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus Yayınları

Çevirmen: Müge Kocaman Özçelik

Goodreads Puanı:4,23/5

Kitap Kokusu Puanı:5/5

Varoluş ile vicdanın mücadelesi:

Bir adaya hapsedilmiş

21 kız ve 21 erkek öğrenci.

Şiddet dolu, kâbus gibi bir oyun.

Onlarca silah, psikolojik bir savaş

ve tek bir kazanan…

Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti, halkı baskı altında tutmak için her sene acımasız bir askerî program düzenlemektedir. Bu doğrultuda ıssız bir adaya götürülen lise öğrencilerine rastgele silahlar verilmekte ve kuralları çiğnediklerinde patlayan tasmalarla, geriye tek kişi kalana kadar birbirleriyle mücadele etmeleri beklenmektedir…

Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair çok güçlü bir alegori olan Ölüm Oyunu, şiddet kavramını baş döndürücü bir gerilimle işliyor.

“Ölüm Oyunu, delicesine keyifli ve dehşet dolu bir nükte. Belki de başlı başına delicedir.”

Stephen King

Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti'nde , Şiroiva Lisesi 1-B sınıfı şansız 42 öğrenci ve tek bir kazananın olduğu bir 'Ölüm Oyunu'. Aslında konu Açlık Oyunları'nı okuyanlar için yabancı değil ama kesinlikle Ölüm Oyunu Açlık Oyunları'ndan daha keyifli , daha kanlı ve çok daha acımasız. Açlık Oyunları ve Ölüm Oyunu karşılaştırmama konuyu anlattıktan sonra geleceğim.

4 Puan

Yorum: Jojo Moyes - Sevgilimden Son Mektup

4/05/2014 03:35:00 ÖS

Yazar: Jojo Moyes

Çevirmen: Solina Silahlı

Sayfa Sayısı: 480

Yayım Tarihi: 2013

Dili: Türkçe

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Tür: Günümüz/Tarihi Aşk

Goodreads Puanı : 3,95

Kitap Kokusu Puanı: 4/5

Satın Almak İçin: Kitap Sihirbazı

Zamanımız için unutulmaz bir karşılaşma – 40 yıla yayılan sofistike ve sürükleyici bir aşk hikayesi

Yıl 1960. Jennifer Stirling bir hastanede uyanır, hiçbir şey hatırlamıyordur; ne geçirdiği trajik trafik kazasını ne kocasını ne de kim olduğunu. Kendi yaşamında tam bir yabancı gibi hissediyordu, ta ki sadece “B” olarak imzalanmış, kocasını terk etmesini isteyen, tutkulu bir mektup bulana kadar.

Yıllar sonra, 2003′te gazeteci Ellie gazetenin arşivinde unutulmuş, esrarengiz bir mektup bulur. Mektubun ardındaki hikayeye takılır ve bocaladığı kariyerini kurtarabileceğini düşünerek umutlanır. Belki eğer bu iki aşık mutlu sonlarına ulaştıysa, kendisi de karmaşık ilişkisinde bir mutlu son bulabilir. Ellie’nin araştırması geçmişi yeniden yazacak ve kendi modern aşkında gerçekleri görmesine yardımcı olacaktı.

Sersemletici bir sonla büyüleyici ve sarhoş edici bir aşk hikayesi olan Sevgilimden Son Mektup, Bir Gün ve Edebiyat ve Patatesli Turta Derneği kitaplarını severlerin özellikle beğeneceği bir roman.

5 Puan

Yorum: James Dashner - Labirent: Ölümcül Kaçış

3/29/2014 02:14:00 ÖS

Yazar: James Dashner

Çevirmen: Gizem Yeşildal

Sayfa Sayısı: 406

Yayım Tarihi: Ocak 2014

Dili: Türkçe

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Tür: Distopya-Bilim kurgu / Genç Edebiyatı

Goodreads Puanı: 3,99/5

Kitap Kokusu Puanı : 5/5

Satın Almak İçin:Kitap Sihirbazı

Kitap Tanıtım

Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayranda kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomasın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.

Eğer Yaşarsam

#10 Ne Okuyorum ?

1/10/2014 04:37:00 ÖS

Eğer Yaşarsam

2014 yılının 10. gününde yılın ikinci kitabına okumaya başlıyorum .

Eğer Yaşarsam ‘ın sınavların ardından rahatlatmak için iyi geleceğini düşünüyorum her ne kadar dram dolu olduğunu düşünsem de .

Alaska'nın Peşinde

Yorum: John Green - Alaska'nın Peşinde

12/22/2013 10:36:00 ÖÖ

Alaska’nın Peşinde , John Green’nin ülkemizde yayınlanan ve benim okuduğum ikinci kitabıdır.

Aynı Yıldızın Altında ile adını duyurmayı başaran ve büyük başarılar elde eden John Green ‘in üçüncü kitabı Kağıttan Kentler geçtiğimiz aylarda raflardaki yerine aldı.