GO! Kitap
Yakında Raflarda || Wendy Higgins - Tatlı Hesaplaşma (The Sweet Trilogy #3)
8/10/2015 08:22:00 ÖS
Sayfa Sayısı: 440
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Bige Turan
Editör: Nurten Hatırnaz
Seri Sıralaması: 3/4
Kitap Kokusu Puanı: Yakında!
Tatlı Şeytan yorumu için burayı ve ikinci kitap olan Tatlı Tehlike için de burayı tıklayın!
Ä°NANCINA SARIL
Vakit gelmiÅŸtir. SavaÅŸ artık kapıdadır. Kalbi duru bir Nefilin yeryüzünü iblislerden temizleyeceÄŸine dair kehanetten haberdar olan Dükler, Anna’nın peÅŸine düşmüştür. Anna, hem kendi soyunun hem de tüm insanlığın kaderini belirleyecek olan hesaplaÅŸma gününe kadar saflığını muhafaza etmek zorundadır. Ä°blisleri cehenneme geri gönderecek olan Erdem Kılıcı’nı kullanabilmesi buna baÄŸlıdır. Ama peÅŸindeki iblisler ve yanı başındaki Kaidan Rowe ile iÅŸi hiç de kolay deÄŸildir. Anna ne pahasına olursa olsun, saflığını ve inancını koruyarak hayatta kalmalı ve iblislerle kozlarını paylaÅŸacakları bu görkemli savaÅŸa öncülük etmelidir.
Aslında bu yazıyı haziran sonu gibi yazmayı planlıyordum ama yeni vakit bulabildim. Bu sene okul döneminde normalde okuyabildiğimden çok daha az okuduğumdan dolayı bir ara hedefimin çok gerisinde kalmıştım ama ne zaman dersler hafifledi kendimi kitaplara adadım ve hedefimdeki açığı kapatmayı başardım. Geçen sene 60 kitap hedef koymuştum, bu sene de 90 koydum sonra onu 85'e indirdim ve şuan toplam 49 kitap okudum. Hedefi bir kenara bırakırsak bu sene geçen senelere oranla sanırım daha fazla sevdiğim kitap okudum. Ve artık kitap konusu ve türü olarak neyi sevip neyi sevmediğime daha net sınırlar koydum. Mesela ben geçen sene sevmeyeceğimi bildiğim bir sürü kitap almıştım ve belli bir döneme kadar da almaya devam ettim ama artık bu saçma huyumdan vazgeçtim -çünkü gerçekten saçma-. Sonra sanırım bir buçuk yıl önce ilk kitabını okuduğum Taht Oyunları'na devam etmeye karar verdim. Devam etmemiştim çünkü bir kitaba iki kitap şeklinde iki kat para vermek olayına kendi çapımda protesto etmiştim ama bir şeye yaramayınca devam etme kararı aldım. Ukitap sitesinden 3 kitabını takasla aldım ve gerçekten mutlu oldum. Yoksa ben bir süre daha devam etmeyi düşünmüyordum. Bir de eskiden ben sevmediğim kitapların bile kitaplığımda durmasını isterdim ama artık biraz daha fazla kalite istediğimden bir kısmını da takasa koydum. Aralarında sevdiğim kitaplar da var onları da iyi bir takas teklifi olması halinde değerlendireceğim. Bunu da buradan belirteyim dedim. Yani demem o ki sizde UKitap sitesine bir göz atın :* Geçen gün ablamla kitaplıkta bulunan ve seri devamını almadığım kitapları saydık ve şuan hatırlamıyorum ama sayısı bir hayli fazlaydı. Bundan sonra da kendi çapımda şöyle bir karar aldım.
Artık serileri gücümün yettiği sürece tümden almayı düşünüyorum. Yoksa kaldı mı kalıyor ne yazık ki. Bunların dışında tur ekibimden ayrılmış bulunmaktayım. Kitap seçimleri ve yaşanan hoş olmayan olaylardan sonra ayrılma kararı aldım. Bunu da buradan belirtmek istedim.Bir de seriye devam etmeyeceğim veya edip etmemek konusunda kararsız kaldığım kitaplar var. Bunları da artık ikinci kitabın yorumlarına göre karar vereceğim gibi görünüyor. Meleğin Düşüşü, Marslı, Siyah Damar, Kuyrukluyıldız Eken Adam, Cinder, Scarlet, Cress, Trendeki Kız, Kurucunun Kızı, Kızıl Yükseliş , Mezarlık Kitabı şimdi aklıma gelen en sevdiğim kitaplar. Kızıl Yükseliş'e daha yorum yapmadım ama kırk liraya değip değmediği konusunda çok tartışma geçiyor. Ben çok sevdim kitabı hani distopyanın bir üst basamağı gibi oldu benim için. Almazsanız hele de distopya severseniz çok şey kaybedersiniz o derece. :)
Artık serileri gücümün yettiği sürece tümden almayı düşünüyorum. Yoksa kaldı mı kalıyor ne yazık ki. Bunların dışında tur ekibimden ayrılmış bulunmaktayım. Kitap seçimleri ve yaşanan hoş olmayan olaylardan sonra ayrılma kararı aldım. Bunu da buradan belirtmek istedim.Bir de seriye devam etmeyeceğim veya edip etmemek konusunda kararsız kaldığım kitaplar var. Bunları da artık ikinci kitabın yorumlarına göre karar vereceğim gibi görünüyor. Meleğin Düşüşü, Marslı, Siyah Damar, Kuyrukluyıldız Eken Adam, Cinder, Scarlet, Cress, Trendeki Kız, Kurucunun Kızı, Kızıl Yükseliş , Mezarlık Kitabı şimdi aklıma gelen en sevdiğim kitaplar. Kızıl Yükseliş'e daha yorum yapmadım ama kırk liraya değip değmediği konusunda çok tartışma geçiyor. Ben çok sevdim kitabı hani distopyanın bir üst basamağı gibi oldu benim için. Almazsanız hele de distopya severseniz çok şey kaybedersiniz o derece. :)
Kitapların bir çoğuna yorum yapacak zamanım olmadığından yapmadım ama özel olarak istediğiniz bir kitap yorumu olursa yoruma yazmayı unutmayın!
Ayrıca sevgili bloggerlar sizlerinde yolun yarısı olmuşken neler okuduğunuz merak ediyorum. Siz de paylaşıp bana haber vermeyi unutmayın :*
- Meleğin Düşüşü - Susan Ee 4/5
- Medcezir - Emily Snow 3/5
- AÅŸk Yakar - Rebecca Donovan 2/5
- Yeni Bir Umut - Colleen Hoover 4/5
- Marslı - Andy Weir 5/5
- Buselik - Başak Kızıltan 2/5
- Cambaz - Burcu Demet 4/5
- Siyah Damar - Tarryn Fisher
- Beni Yarına Bırakma - Burçin Çelik | 3/5
- Aksiseda - Başak Kızıltan | 3/5
- Deli Divane - Nehir Erdem | 1/5
- Gölgeler - Paula Weston 3/5
- Şahmelek - Merve Akıncı 2/5
- Karanlıkta Buldum Seni - A. Meredith Walters | 2,5/5
- Siyah Buz - Becca Fitzpatrick || 4/5
- Gözlerindeki Canavar - J.M. Darhower || 4/5
- Kuyrukluyıldız Eken Adam - Angela Nanetti || 5/5
- Bacak Arasından Türkiye - Feraye Sünev Çokgürses || 3/5
- Kan ve Yıldız Işığı Günleri - Laini Taylor || 5/5
- Cinder - Marissa Meyer || 3.5/5
- Romantik Oyun - Elif Yılmaz ||
- Kördüğüm - Calia Read || 4/5
- Tatlı Şeytan - Wendy Higgins 3/5
- Tatlı Tehlike - Wendy Higgins 3/5
- Rosie Projesi - Graeme Simsion 4/5
- Kaçınılmaz - Amy A. Bartol 3/5
- Trendeki Kız - Paula Hawkins 4/5
- Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali 5/5
- Bir Artı Bir - Jojo Moyes
- Sonsuza Kadar - Natasha Boyd
- Dört - Veronica Roth
- Kurucunun Kızı - Amy Engel
- Kurtlara Söyle Eve Döndüm - Carol Rifka Brunt
- The Egg - Andy Weir
- Benim Uzak Yıldızım - Amie Kaufman
- Göremediğimiz Tüm Işıklar - Anthony Doer
- Scarlet - Marissa Meyer
- Yabancı - Melissa Landers
- Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupéry
- 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor - Burçin Çelik
- Ä°ÅŸgalci - Melissa Landers
- Kızıl Yükseliş - Pierce Brown
- Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman
- Eksik Parça - Michelle Hodkin
- Cress - Marissa Meyer
- Kralların Çarpışması Kısım 1
- Kralların Çarpışması Kısım 2
GO! Kitap
Kitap Tanıtımı || Lisa De Jong - Yağmur Yağarken (Rains/Yağmurlar #1) || GO! Kitap
7/06/2015 04:55:00 ÖS
Sayfa Sayısı: 400
Baskı Yılı: Temmuz 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Duygu Yücel
Editör: Nurten Hatırnaz
Seri Sıralaması: 1/3
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Hayatım bir gecede sonsuza dek değişti.
Beau benim ilk aÅŸkımdı. Sonra her ÅŸey altüst oldu. Artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi deÄŸil. Ona nedenini söyleyebilsem keÅŸke. Ama söyleyemem. Hiç kimseye söyleyemem. Ona ne kadar ihtiyacım olduÄŸunun farkında bile deÄŸilmiÅŸim. Ta ki gidiÅŸiyle yapayalnız kalana kadar.Sonra Asher Hunt çıkageldi. Büyüleyici bakışları ve muzip gülümsemesiyle... Herkes ondan uzak durmamı söylüyordu. Oysa onun tek yaptığı beni esir alan acılarımı dindirmekti.Ben, kaderimin o yaÄŸmurlu gecede mühürlendiÄŸini sanıyordum ama Asher bana bunun sadece yeni bir baÅŸlangıç olduÄŸunu gösterdi. Beni kurtardı. Bana yeniden umut verdi.Ama ÅŸimdi hayatım bir sır yüzünden bir kez daha altüst olmak üzere…
Yorum için tıklayın.
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Demet Orhan
Editör: Nurten Hatırnaz
Seri Sıralaması: 2/2
Kitap Kokusu Puanı: 3/5
UZAYLILAR İNSANLARLA İTTİFAKA HAZIRLANIYOR.Serinin ilk kitabı olan Yabancı'nın yorumu için burayı tıklayın!
Bu kez de Dünyalı Cara Sweeney, L’eihrlilerin konuÄŸu.
L’eihrli erkek arkadaşı Aelyx’i, iki gezegen arasındaki iliÅŸkileri yoluna koymak için, Dünya’ya gönderdikten sonra yabancı bir gezegende bir başına kalan Cara’nın etrafı onu istemeyen klonlarla çevrilmiÅŸtir. Hatta Aelyx’in evcil hayvanı bile ondan nefret eder. Yeni hayatına uyum saÄŸlamak için her yolu deneyen Cara, çok geçmeden bu gezegende Aelyx ile mutlu olup olamayacağını sorgulamaya baÅŸlar.
Dünya’daki Aelyx’in durumu da Cara’nınkinden farklı deÄŸildir. Birbiri ardına düzenlenen suikastların hedefindeki Aelyx, Dünya-L’eihr iliÅŸkilerini güçlendirmek için yoÄŸun bir halkla iliÅŸkiler kampanyası yürütmeye çalışır. Dünya hükümetlerinin vatandaÅŸlarından gizlediÄŸi küresel su krizine çözüm getirecek teknoloji L’eihrlilerin elindedir ama bu teknolojiyi Dünyalılarla paylaÅŸmaları ancak ittifak kurmalarıyla mümkündür. Ama her iki taraftan da yükselen itirazlar ve ittifakı baltalayacak ÅŸiddet eylemleriyle Cara’nın da Aelyx’in de iÅŸleri hiç de kolay deÄŸildir.
Ä°ki genç âşık, bir yandan gezegenlerinin geleceÄŸi için canla baÅŸla mücadele ederken bir yandan da birbirlerinden sayısız ışık yılı uzakta ayrılık acısına katlanmaya çalışır… ta ki dünyalarına yönelik bir tehdit onları yeniden birleÅŸtirene dek.
Yeni bir yorumdan herkese merhaba ^^
Geçtiğimiz günlerde Müge ve Ecrin ile okuma etkinliğini yaptığımız Yabancı kitabının ikincisi İşgalci yorumuyla bu kez karşınızdayım!
Öncelikle ilk kitabı okumayanlar için spoiler içerecektir, baştan uyarayım.
Dünya ile L'eihr gezegeninin ittifak olmasına bir zamanlar karşı olan Aelyx ve onunla birlikte Dünya'ya gelen arkadaşlarının Dünya'ya diktiği bir fidan ile ekinlere zarar vermiş ve bu durum ortaya çıktığında büyük bir saldırıya uğramış ve maalesef Eron bu çatışmalar arasında öldürülmüştü.
Yabancı kitabı bu şekilde sonlanmıştı. Olanları kısa bir özet geçerek kendi aklımdakileri de tazelemiş oldum. ^^
İşgalci, Yabancı'nın tam da kaldığı yerde devam ediyor. Cara ve Aelyx birbirlerini daha yeni bulmuşken ayrılmak istemiyorken aynı zamanda bu görevin hem kendi gelecekleri hem de iki gezegenin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunun da bir hayli farkındadırlar.
Aelyx'i Dünyalılar ne kadar sevmemişse ne yazık ki aynı şeyler Cara içinde geçerli oluyor bu kitapta. İlk kitapta zaten hain damgası yapıştırılan ve en yakın arkadaşları tarafından ihanete uğrayan Cara bu L'eihr gezegeninde tek başına mücadele etmek zorunda.
İlk kitapta bahsedildiği üzere L'eihr gezegeninde Dünyalıların yaşaması için koloniler yapılıyor ve sizde biliyorsunuz ki L'eihrliler de Dünyalılar'a pek de sıcak bakmıyorlar. Zaten bu durumu kitabı okuyunca, Cara'nın başına gelenlere tanık olunca daha da iyi kavrıyorsunuz. Dünyalılar'a sıcak bakılmadığı için yaşayacakları kolonilerde de onları özgür bırakmaya niyetleri yok. Öyle ki çoğu kişi nasıl Dünya'yı yaşanılamaz bir yer getirdiyseler burayı da öyle yapacaklarını düşünüyorlar. Ne yalan söyleyeyim haksız değiller desem yalan olur. Koloni az öncede dediğim gibi insan yaşamına çok ters. Mesela Dünyalılar mesleklerini kendileri seçemeyecek. Neye yatkınlıkları varsa ona göre gruplara ayrılacak. L'eihr'in merkezine çok uzak bu koloniden Dünyalılar istediği zaman istediği yere seyahat edemeyecek. Bu olanlardan sadece bir kaçı ve ilk başta sorunsuz gibi dursa da Cara bunların Dünyalılar tarafından hoş karşılanmayacağına son derece benim. İşte bu yüzden de Cara'nın bu konuda bir sürü sorumluluğu var. Koloni şartlarını daha iyiye taşımak için uğraş veren bu yolda yılmayan Cara'yı okumak oldukça keyifliydi. Bu noktada Cara'nın o münazaralarda neden ve nasıl birinci olduğunu rahatlıkla görebildim ben.
Cara hem koloniyi daha iyi hale getirmek için çabalarken aynı zamanda bu gezegene de alışmak zorundadır ki inanın bu sandığımızdan çok daha zor. Dünya'dan çok farklı yasaların geçerli olduğu ve nerede nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen Cara ilk başlarda oldukça zorlanıyor ama daha sonra alışmaya başladıkça hem bu yönetimin eksiklerini hem de artılarını göz önüne sermeye başlıyor. İlk kitapta L'eihr hakkında pek bir şey öğrenemediğimize yakınmıştım ama bu sorun Cara ile ortada kalkıyor.
Cara L'eihrliler ile uğraşa dursun ondan çok çok uzakta olan Aelyx de Cara'dan pek de farklı bir durumda değildir. Eron'un öldürülmesi ile iki tarafta çok gerkinken nasıl olur da iki gezegenin arasını eskisinden daha iyi hale getiririm diye kara kara düşünmektedir. Ha bir de unutmadan Aelyx ve arkadaşı Syrine sürekli tehdit ediliyor ve suikast planlarına kurban gitmemek için canla başla mücadele etmektedir. Syrine karakterini ilk kitapta sevememiştim ama bu kitapta onun hakkında da daha fazla bilgi öğreniyoruz ve bakış açımız oldukça değişiyor. Bir de David mevzusu var ama o konuya hiç girmeyeceğim ^_^
İlk kitapta yer alan blog kısmını oldukça sevmiştim. Eğer sizde benim gibi sevdiyseniz bu sefer İşgalci adı altında Cara yazılarına devam ediyor! Onları da tıpkı Yabancı'da olduğu gibi okuması keyifliydi. İlk kitapta benim beklediğimin aksine vıcık vıcık aşk yoktu ve aynı şeyi her ne kadar ilk kitaba göre daha fazla olsa da -ki bu çok normal artık- yine bizi sıkmayan ve bunaltmayan bir aşk hikayesine de tank oluyoruz. Biraz da kitabın olumsuz yönlerinden bahsedeceğim daha doğrusu benim pek beğenmediğim yönlerinden. İlk olarak Aelyx'in basit bir mikroskop altında gördüğü sudaki mikroorganizmaları Dünya'daki hiçbir bilim insanı görememiş mi?! Bu soru benim kafama çok takıldı açıkçası. Bunun dışında yine ilk kitaba göre aksiyon daha fazla ama tutarsızlıkların olduğu bölümler vardı. Spoiler! Mesela Aelyx'in kalbinin durması ve onu şaşılası bir şekilde tekrar hayata dönmesi. Basit bir elektrik verilmesi ile hayata geri dönülüyor ise o silahların o kadar fazla abartılması garip geldi bana. Ve son olarak kitabın sonundan rahat bir üçüncü kitap da gelir hani.Öyle bir ucu açık bırakıldı ki... Yazar her an üçüncü kitap için haber verebilir. Şaşırmam da böyle habere çünkü gerçekten çok gerekli. Son sayfalarda o kadar şey oluyor ama en sonunda hepsi bir sonuca bağlanmıyor ne yazık ki.
İlk kitapta da dediğim gibi beklentileri çok yüksekte tutulmadığı takdirde keyifli bir kitap. Ben bahsettiğim o eksiklere rağmen kitabı okurken gerçekten keyif aldım. :)
Görüşmek üzere L'özentiler :*
Mayıs Ayı Okumaları
- Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali
- Bir Artı Bir - Jojo Moyes
- Sonsuza Kadar - Natasha Boyd
- Dört - Veronica Roth
- Kurucunun Kızı - Amy Engel
- Kurtlara Söyle Eve Döndüm - Carol Rifka Brunt
- The Egg - Andy Weir
- Benim Uzak Yıldızım - Amie Kaufman
- Göremediğimiz Tüm Işıklar - Anthony Doer
- Scarlet - Marissa Meyer
- Yabancı - Melissa Landers
- Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupéry
- 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor - Burçin Çelik
- Ä°ÅŸgalci - Melissa Landers
- Kızıl Yükseliş - Pierce Brown
- Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman
- Eksik Parça - Michelle Hodkin
- Cress - Marissa Meyer
3 Puan
Okuma Etkinliği || Melissa Landers - Yabancı (Yabancı #1) || Kitap Yorumu
6/27/2015 07:06:00 ÖS
Sayfa Sayısı: 423
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Özgün Adı: Alienated
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Demet Orhan
Editör: Nurten Hatırnaz
Seri Sıralaması: 1/2
Kitap Kokusu Puanı: 3/5
UZAYLILAR İNSANLARLA İKİ YIL ÖNCE BAĞLANTI KURDU.
ŞİMDİ DE DÜNYALI CARA, ONLARDAN BİRİNİ EVİNDE MİSAFİR ETMEYE HAZIRLANIYOR.
Gezegenler arası öğrenci deÄŸiÅŸim programı kapsamında evinde L’eihrli bir lise son sınıf öğrencisini ağırlamaya hazırlanan Cara, bu sayede hem hayallerindeki üniversiteye ücretsiz gidebilecek hem de o gizemli L’eihrliler hakkında gazetecilerin uÄŸruna öleceÄŸi bilgiler edinecektir. L’eihrli öğrenci Aelyx’in, ayakları yerden kesen yakışıklılığı da cabası.
Ama iÅŸler hiç de düşünüldüğü gibi yolunda gitmeyecektir, çünkü Aelyx’i okulda istemeyenler de vardır ve sayıları hiç de az deÄŸildir. Tehdit mektupları almaya baÅŸlayan Cara bir süre sonra Aelyx ile okula polis eÅŸliÄŸinde gitmek zorunda kalacaktır.
Okuldaki herkes tarafından dışlanan Cara’nın artık tek arkadaşı Aelyx’tir. Ãœstüne üstlük Cara ona sırılsıklam âşık olmuÅŸtur. Öte yandan Aelyx’in de ölümcül sonuçlar doÄŸurabilecek sırları vardır. Büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olan Cara hem kendi hem sevdiÄŸi çocuÄŸun hayatı hem de gezegeninin geleceÄŸi için bir ölüm kalım savaşı vermek zorundadır.
Ecrin ve Müge ile okuyacağımız çoğu kitap aynı olunca biz de beraber okuyalım ve beraber yorum girelim dedik. Okuma etkinliğimizin ilk kitabı da GO! Kitap ile raflardaki yerini alan ve geçtiğimiz günlerde ikinci kitabı İşgalci'yi de raflarda gördüğümüz Yabancı.
Ecrin ve Müge'den daha fazla boş vaktim olduğundan ben kitabı bir buçuk günde bitirdim . Bu yüzden bizimkisi pek okuma etkinliği olmadı sadece beraber başlamış olduk. :)
Gezegenler arası değişim programı mı? dediğinizi duyar gibiyim sanki. :) Evet, doğru duydunuz. İnsanlar ve L'eihrliler iki yıl önce bağlantı kurmuşlardır ve ilişkilerin daha sağlam olması adına insanlar ve L'eihrlileri arasında değişim programı düzenlenir.
Cara okulun birincisi ve örnek öğrencisi. Okulun hepsiyle arkadaş ta ki değişim programı ile L'eihrli Aelyx'i evinde konuk edene kadar...
L'eihrliler ile Dünya'nın ittifak kurması ne yazık ki herkes tarafından hoş karşılanmıyor. Hem Dünyalılar hem de L'eihrliler tarafından. Aelyx ve iki arkadaşının Dünya'ya gelmesi ile birlikte de tepkiler daha da büyüyor ve şiddet daha da artmaya başlıyor.
L'eihrliler her ne kadar insanlar gibi görünseler de aslında bizden çok farklı olduklarını sayfalar ilerledikçe öğreniyoruz. Mesela L'eihrliler birbirleri ile telepatik olarak konuşabilir ve birbirlerine düşüncelerini ve duygularını aktarabilirler. Bunları daha ilk sayfadan öğreniyoruz şaşırdım mı yoksa garipsedim mi bende bilemedim.
Cara'nın ağabeyi de bu arada L'eihr gezegenine gidecektir ve yukarıda da bahsettiğim gibi Cara'nın evlerine de Aelyx gelecektir.
Kıza kuşkuyla yan yan bakan Aelyx, çikolata parçasını ağzına attı. Saniyeler sonra yüzü tiksintiyle çarpıldı ve dar yoldan koşarak çıkıp çikolatayı yere tükürerek "İğrenç!" dedi.
"Ciddi olamazsın. Çikolata tanrıların yiyeceğidir."
Aelyx de insanlar ve L'eihrliler arasında yapılması planlanan ittifaka karşıdır. Hadi yine sadece Aelyx olsa yine iyi ama Dünya'ya değişim programı ile gelen diğer iki arkadaşı da bu ittifaka olumsuz bakmaktadırlar. Bu ittifakı bozmak için planlar yapmaya başlayan Aelyx, iki arkadaşının da ona yardım etmesiyle tepkileri üzerlerine çekmeye başlıyorlar. Bundan sonra olaylar öyle bir karışıyor ki spoiler olacak diye bahsetmiyorum ama benden söylemesi sinirinizden tepinebilirsiniz.
Biraz da L'eihrliler'den bahsetmek istiyorum. Öncelikle nereli oldukları ve gezegenlerin ismini yazmak çok zor! Ciddiyim şu yorumda nasıl daha az L'eihrliler kullanabilirim diye düşünmeye başlamış olabilirim. :) Düşüncelerini ve duygularını birbirlerine aktarabiliyor ve hissettiriyorlar demiştim bunun haricinden yetiştirilme ve doğma yöntemleri de bir hayli farklı. Aelyx'in kitap boyunca pek çok kez bahsettiği üreme programı adında bir şey var. Bu programın amacı her bakımdan kusursuz bir şekilde neslin devamını sağlamak. Uzun zamandır bu şekilde gezegenin nüfusu arttırılıyor. Böylece tüm nesil boyunca kusursuz vatandaşlar elde edilebiliyor. Ben İşgalci'yi de okuduğum için Yabancı'da bahsedilmeyen bazı şeyleri de biliyorum ve ne yazık ki hangi bilginin hangi kitapta geçtiğini biraz unutmuş olabilirim ama endişe etmeyin spoiler sayılacak şeyleri söylemem :) Bu bahsettiğim üreme programında o kadar fazla bahsediliyor ki içimden '' E yeter artık!'' demiş olabilirim. Aelyx bu programı öyle bir anlatıyor ki kitap boyunca sanırsınız ki her şey bu program sayesinde olmuş. Yani en ufacık bir şeyi bile bu programa bağlaması biraz garip oldu. Ama bir sorun değil bir de ben bunları sadece ilk kitabı okuduğum zaman için diyordum ikinci kitapta o gezegen hakkında daha fazla bilgi öğreneceğimiz için bu programı önemini de anlamış oldum. Yani benim az önceki sitemimi pek de önemsemenize gerek yok :)
Herkesin de tahmin ettiği gibi Cara ve Aelyx'in arasında bir aşk doğacak ama yazar bunu öyle güzel ayarlamış ki vıcık vıcık bir aşk söz konusu bile değil. Kitabın bu yönü de benden bir yıldız kaptı.
Beklentilerin ne çok az ne de çok yüksek tutulmadığı takdirde benim gibi keyif alacağınız bir kitap. Kurgusu her ne kadar tahmin edilebilir olsa da akıcı olması kendisini okutturmayı başarabiliyor.
İşgalci yorumunda görüşmek üzere :*
İşgalci yorumunda görüşmek üzere :*
Sayfa Sayısı: 360
Dili: Türkçe
Yayınevi: Postiga
Editör: Aleyna Sarıoğlu
Yayın Yönetmeni: Nurettin Hacıkurtiş
Son Okuma: Beyzanur Ergün
Kitap Kokusu Puanı: 3/5
Yirminin coÅŸkusu, yirmi ikinin neÅŸesi, yirmi yedinin sempatisi… Ama otuz! Otuz yani… Hani otuzdan sonrasıydı çabucak geçen, ben yirmilerin nasıl geçtiÄŸini anlayamadım ki daha! Tüm hemcinslerim yaşıyor mu bu buhranı, yoksa yalnız ben miyim dehÅŸete kapılan? Daha otuz yaşımın güzelliÄŸine adapte olamadan hayatın benim için sürprizler hazırladığından haberim yoktu tabi…
Ah, seslerinizi duyar gibiyim; ne mi oldu? Çok sevgili odun kocam olaylara dâhil oldu desem bir ÅŸeyler çaÄŸrışır mı acaba? Peki ya, yardımcı kadın oyuncu rolünü çakma bir sarışına vermiÅŸ desem, ÅŸimdi yandı mı ampuller! Durun durun, paniÄŸe mahal yok! Hikâyesi tam da aldatıldığı noktada baÅŸlayan bir kadın düşünün. Hovardalığın sınırlarında ısrarla gezinen kocasını bir çırpıda boÅŸayan; hamur açarak kendine antidepresan tedavisi uygulayan; otuzunda, bıraktığı okuluna dönecek kadar gözü kara; az biraz çatlak; iç sesinin çenesi düşük mü düşük bir Havva kızı…
Düşündünüz mü? Kim mi o? Bendeniz Nazlı! Tam bu noktada hayallerinizin vücut bulmuÅŸ hali olan bir hoca düşünün. O ki; okulda hoca, kızına baba, banaysa kocaman bir çikolatalı pasta! Ya da yok yok, onu düşünmeyin! O kısım bana kalsın. Laf aramızda ben kıskanç bir kadınım! Siz bunun yerine büyümüş de küçülüvermiÅŸ, lafı cebinde, elleri belinde, mini minnacık bir Peri kızı ekleyiverin bu hikâyeye. Tadımızdan yenmez olduk deÄŸil mi! Bence de! Gerisi… Gerisi sayfalarda! Hadi kulak kabartın da bir parça dertleÅŸiverelim!
Yeni bir yorumdan herkese kocaman merhaba!
Hayatımdaki gereksiz insanlardan kurtulduğum şu günlerde keyfime keyif katacak bir kitap ararken 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor imdadıma yetişti.
Burçin Çelik'in daha önce ilk romanı olan Beni Yarına Bırakma'yı okumuş ve yorumlamıştım. Şimdi sırada yazarın ilk çik-lit denemesi olan 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor var.
Burçin Çelik'İn kalemi ilk kitabında sevmiş ve Beni Yarına Bırakma kitabının tam dram severler için olduğunu düşünmüştüm ve ilk kitabında bu kadar dram varken 30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor'u nasıl yazmış diye sürekli düşündüm.
30 Yaşındaysanız Hayat Gerçekten Zor deli bir kadının öyküsü. Nazlı'yla ilk tanışmamızda tam ona yaraşacak cinsten. Kitabın ilk sayfasında Nazlı'nın kocası tarafından aldatıldığına şahit olmasıyla başlıyoruz. Hem de kendi evinde ve kendi yatağında! Nazlı ise normal bir kadının vereceği tepkiyi vermiyor elbet. Mutfağına gidiyor. Kahvesini içiyor ve uyanmalarını bekliyor. Zaten onlar uyanınca da olanlar oluyor. 9 yıllık kocasından boşanan ve bu adam yüzünden yarım bıraktığı ve ihmal ettiği hayatına dönmeye karar verir. Öncelikle pastanesini geliştiren Nazlı daha sonra ise yarım bırakmak zorunda kaldığı okuluna geri dönme kararı alıyor. Ve olanlar bu kararından sonra oluyor. 30 yaşında okullu Nazlı bu okulda Barış Hoca ve onun dünyalar tatlısı kızı Peri'yle tanışarak otuzundan sonra hayatında yeni bir yol çiziyor.
Kitabın bundan sonrası sizinde tahmin edeceğiniz üzere Barış ve Nazlı odaklı ilerliyor. Barış'ın kızı Peri bence kitaba asıl renk katanlar olmuş açıkçası ben Nazlı'dan çok Peri'ye güldüm ve en çok onu sevdim.
Kitap boyunca esprileri ve diyalogları çok sevdim ve okurken eğlendim. Ve ben kitap okurken gülmeyi hiç sevmem bu yüzden kitapta güldüğüm yerlerde kendime şaşırıp tekrar güldüm.
Bunların haricinde betimlemenin çok az olması biraz sıkıntı yarattı. Nazlı karakterini kapak dolayısı ile canlandırdım ama ne yazık ki aynı şeyi Barış ve diğer karakterler için söylemeyeceğim. Kitap iki kişinin ağzından anlatılıyor biri Nazlı diğeri de Barış. Barış'ın bazı bölümleri Nazlı'nın bölümlerinin tekrarıydı bu okurken akıcı olmasını engelledi. Başlarda bu sorun daha fazlaydı ama sayfalar ilerledikçe bu sorun da biraz azalmıştı. Bunu haricinde ben Barış'a bir Best Model bir Barış bir de Barış Hoca demesine sinir oldum :P ''Bir karar ver Nazlı!'' diye bağırmış olabilirim. :)
Kafa dağıtmak, keyif almak ve gülmek isterseniz bu kitabı kaçırmayın!
Görsel Burçin Çelik sayfasından alınmıştır.
4
Yorum: Benim Uzak Yıldızım - Amie Kaufman & Meagan Spooner (Starbound #1)
6/09/2015 12:52:00 ÖS
Dili: Türkçe
Özgün Adı: These Broken Stars
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Ebru Sürmeli
Editör: Nurten Hatırnaz
Seri Sıralaması: 1/3
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Benim Uzak Yıldızım kitabını bir yıl önce kadar Goodreads sayfamda kitapları karıştırırken denk gelmiş ve kapağı ile ilgimi çekmişti, tabi o zamanlar kitabın içeriği hakkında pek de bir fikrim olduğu söylenemezdi. Daha sonra dilimize çevrildiğinde ve tanıtımına göz attığımda zengin kız ve fakir oğlan tiplemesi olduğunu öğrendim ve ilk başta gerçekten kitaba dair bütün umutlarım yerle bir oldu ama yine de kitabı okumaya başladım ve şimdi buradayım.O gecenin, devasa uzay gemisi İkarus'taki diğer gecelerden hiçbir farkı yoktur. Ta ki o büyük felaket gerçekleşene ve İkarus yakınlardaki bir gezegene düşene dek. Elli bin yolcu kapasiteli gemiden yalnızca iki kişi kurtulmuştur: Evrenin en zengin adamının kızı Lilac LaRoux ve genç bir savaş kahramanı olan Binbaşı Tarver Merendsen.
Binbaşı Merendsen, Lilac gibi kızların insanın başına beladan baÅŸka bir ÅŸey getirmediklerini uzun zaman önce öğrenmiÅŸtir. Lilac da, Tarverın kendi iyiliÄŸi için, onu kendisinden uzak tutması gerektiÄŸinin farkındadır. Ama ıssızlığın ortasında hayatta kalabilmek için birbirlerine ihtiyaçları vardır.Açlık, soÄŸuk ve vahÅŸi hayvanlara bir de Lilacın duyduÄŸu fısıltılar eklenince birbirlerine güvenmekten baÅŸka çareleri kalmaz. Ne var ki çok geçmeden, onları birbirlerinin kollarına iten bu trajediden büyük bir aÅŸk doÄŸar. Artık kurtulup kendi gezegenlerinde bir ömür ayrı kalmaktansa düştükleri bu ıssız gezegende birlikte olmayı tercih ederler.Ama her adımda onları takip eden gizemli fısıltıların ardındaki gerçeÄŸi öğrenmeleriyle her ÅŸey bir anda deÄŸiÅŸir. Lilac ile Tarver o gezegenden ayrılsalar bile artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacaktır. Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ilk kitabı, Benim Uzak Yıldızım, zaman ve mekân tanımayan sonsuz bir aÅŸkın hikâyesi…
Benim Uzak Yıldızım yurtdışında gerçekten tutulan ve hemen hemen her bloggerın bahsettiği kitap olması nedeniyle her ne kadar zengin kız fakir oğlan yüzünden kitaba dair inancım azalsa da yine de okumak istiyordum.
Kitabın arka kapağı aslında kitabın büyük bir bölümünün kısa özeti hatta detaylarından arındırılmış hali desem yanlış olmaz sanırım. Lilac LaRoux, gezegenin en zengin adamının kızı olması nedeniyle ulaşılamaz konumda biri. Binbaşı Merendsen ise kahraman sıfatını almış güvenilir bir asker. Bu ikilinin yolları İkarus adı verilen Lilac'ın babasına ait olan dev uzay gemisinde kesişir. Belki de evrenin en sağlam ve en güvenli uzay gemisi olan İkarus o yolculuğu sırasında bir sorun nedeniyle yörüngesinden ayrılır ve uzay gemisinde bulunan herkes kaçış kapsüllerine doğru giderken izdiham nedeniyle Lilac bir anda kendini o izdihamın içerisinden tek başına bulur. Ezilme tehlikesi geçirdiği sırada Binbaşı Merendsen tarafından kurtarılır ve kaçış kapsüllerine doğru harekete geçerler.
Biz okuyucular zaten ilk sayfadan beri kurtulduklarını biliyoruz çünkü bölüm aralarına Tarver'ın sorgulama kısmını okuyoruz. Bu durum yani sorguyu bölüm aralarına koymalarını gerçekten sevdim.
Tarver ve Lilac kaçış kapsülü ile terraform geçirmiş bir gezegene ulaşırlar. Kaçış kapsülünden çok az yara alınarak kurtulmalarına rağmen yerlerini birilerine iletmelerini sağlayacak hiçbir iletişim cihazı kullanılabilir durumda olmuyor. Ve işte bundan sonrasında ikilinin birlikte doğa karşısında savaşlarını okuyoruz.
Bundan sonrası spoiler içerebilir!
Tarver ve Lilac kapsülden çıktıktan bir zaman sonra İkarus ve ona ait olan parçaların da onların bulunduğu gezegene düştüğünü görmeleriyle onlara doğru yürümeye başlarlar. Kurtulan başka bir insan ya da hiç olmaz ise çalışan bir iletişim cihazı bulmak için çıktıkları bu yolda birbirleri ile hiç anlaşamayan karakterleri ben hem hiç çekemedim hem de sevdim. Aslında daha doğru söylemek gerekirse ikilemde kaldım. Bir anda sanki uzun zamandır tanışıyorlarmış gibi anlaşmaları zaten hiç olmazdı ama kitapta olduğu gibi anlaşmamaları daha doğrusu bir anlaşmaları bir anlaşmamaları biraz garip olmuş.
İkarus onların bulunduğu yere göre uzakta ve sevgili yazarlarımız bize hiçbir adımlarını atlamadan yazdıkları için rahat 200 sayfa boyunca yürümelerini okuyoruz. Bu durum beni çoğunluğun aksine çok sıkmadı ama kitabı bitirdiğimde ve eksiklerini düşünmeye başladığımda bu kadar ayrıntılı bir şekilde o yürüyüşü yazmak yerine keşke kitapta yer alan zamanı, gezegenlerin nasıl bu hale geldiği hakkında bize daha fazla bilgi verilseymiş dedim. Hani bu durumu kitabı okurken fark etmedim veya önemsemedim ama bitirdiğimde eksikliği çok açık hissedildi. İkarus'a vardıktan sonra işler biraz ilginç olmaya başlıyor. Sanırım kitapta en sevdiğim yerler burası. Fısıltılar. Şahsen ben bu yürüyüş sırasında ve sonrasında karşılaşacakları tek sorunun vahşi hayvanlar olmasını bekliyordum ama kurguya eklenen fısıltılar ve fısıltılar ile birlikte gelen olay zincirine ben bayıldım. Fısıltılar, kitabı benim gözümde farklı yapan ve sanırım önermemde en etkili olan sebep. İlk başlarda üzerindeki şımarıklığı pek atamayan Lilac daha sonra Tarver'a yük olmak istemeyen ve hayatta kalmak için fedakarlıklarda bulunana birine dönüşmesini okumak güzeldi.
Seri üç kitaptan oluşuyor ve bu ilk kitabı. Serinin diğer kitabında farklı iki karakteri okuyoruz. Kitap hakkında bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Son olarak yorumu kısaca toplama vakti. :) Kitabı okurken gerçekten keyif aldım ama kitaba dair biraz düşününce eksiklerini kolayca fark edebileceğiniz bir kitap. Klişe yerlerinin olduğu kadar benim çok hoşuma giden ve farklı olduğunu düşündüğüm yerlerde çoğunlukta. Oluşturulan kurgu hakkında ben daha çok bilgi sahibi olmak isterdim ve bahsedilmediğinden dolayı eksik bulduğum yerlerde var ama serinin ilk kitabı olmasından dolayı bu durumları biraz da görmezden gelebilirim sanırım :)
Keyifli okumalar!
GO! Kitap
Tanıtım || İşgalci - Melissa Landers (Alienated, #2) || GO! Kitap
6/09/2015 11:09:00 ÖÖ
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO! Kitap
Çevirmen: Demet Orhan
Editör: Nurten HatırnazSeri Sıralaması: 2/2
Kitap Kokusu Puanı: 3/5
UZAYLILAR Ä°NSANLARLA Ä°TTÄ°FAKA HAZIRLANIYOR. Bu kez de Dünyalı Cara Sweeney, L’eihrlilerin konuÄŸu.L’eihrli erkek arkadaşı Aelyx’i, iki gezegen arasındaki iliÅŸkileri yoluna koymak için, Dünya’ya gönderdikten sonra yabancı bir gezegende bir başına kalan Cara’nın etrafı onu istemeyen klonlarla çevrilmiÅŸtir. Hatta Aelyx’in evcil hayvanı bile ondan nefret eder. Yeni hayatına uyum saÄŸlamak için her yolu deneyen Cara, çok geçmeden bu gezegende Aelyx ile mutlu olup olamayacağını sorgulamaya baÅŸlar.Dünya’daki Aelyx’in durumu da Cara’nınkinden farklı deÄŸildir. Birbiri ardına düzenlenen suikastların hedefindeki Aelyx, Dünya-L’eihr iliÅŸkilerini güçlendirmek için yoÄŸun bir halkla iliÅŸkiler kampanyası yürütmeye çalışır. Dünya hükümetlerinin vatandaÅŸlarından gizlediÄŸi küresel su krizine çözüm getirecek teknoloji L’eihrlilerin elindedir ama bu teknolojiyi Dünyalılarla paylaÅŸmaları ancak ittifak kurmalarıyla mümkündür. Ama her iki taraftan da yükselen itirazlar ve ittifakı baltalayacak ÅŸiddet eylemleriyle Cara’nın da Aelyx’in de iÅŸleri hiç de kolay deÄŸildir.Ä°ki genç âşık, bir yandan gezegenlerinin geleceÄŸi için canla baÅŸla mücadele ederken bir yandan da birbirlerinden sayısız ışık yılı uzakta ayrılık acısına katlanmaya çalışır… ta ki dünyalarına yönelik bir tehdit onları yeniden birleÅŸtirene dek.