Yorum: Canan Tan - Hasret

11/27/2013 03:22:00 ÖS






               Hasret



‘’Aşkı Kadın Taşır Erkekler Teferruattır’’


            ‘’Gittin...
           Bir yemin kaldı aramızda
            Yarısı senin
           Yarısı benim...’’







Canan Tan romanlarıyla hem çok eleştirilen hem de çok sevilen yazarlardan biri. Ne kadar sevdiğimi söylesem de benimde eleştirdiğim yanları var örneğin : ana karakterlerin çoğunun üniversiteye gitmesi ,  cümle benzerlikleri …

Hasret , yazarın eleştirdiğim yönlerinden kurtulmuş , farklı zamanda , farklı bir konuyla  karşımıza çıkıyor .
Her kitabıyla ağlatmayı becerebilen bir yazar olan Canan Tan bu kitabı ile de  gözyaşlarımı sel olup akıttı.
Kitapta yer alan sözler gerçekten çok güzel . 
Eğer altını çizenlerdenseniz kalemi elinizden bırakamazsınız .
Ayrıca kitabın  erkeğin ağzından anlatılması da kitaba ayrı bir hava vermiş .

Kitabın konusuna gelirsek …

Mübadele zamanında  iki aşık biri  Rum ,  biri Türk
Patrica ve Tacettin …
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra başlayan Türk-Yunan  nüfus mübadelesine Keskin’de dahil oluyor .




DİKKAT !!!!   SPOİLER ! SPOİLER !


Zaten birbirlerine bir türlü kavuşamayan Tacettin ve Patrica artık tümden  ayrılmaları gerekmektedir .
Ama ayrılacak olan sadece Tacettin ve Patrica değillerdir . Onların biricik oğulları da babasından ayrılmak zorundadır .
Romanın sonunu tahmin etmek kolay olsada yinede şok olabilirsiniz.


Arka Kapak 

Hasret en büyük esarettir

Gittin...
Bir yemin kaldı aramızda
Yarısı senin
Yarısı benim...

Hasret, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış kırık bir aşkın ve ömür boyu süren hasretin öyküsü.

Müslüman bir bey oğluyla bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası, önüne çıkan ne varsa yakıp yıkacak güçte bir kora dönüşür. Ancak ayrılık kaçınılmazdır.

Lozan Antlaşmasının öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır.

Tıpkı Tacettinle Patricianın hikâyesi gibi...

Tanıtım Videosu 




Alıntılar



 “Doğduğumuz, büyüdüğümüz, bin bir sevinç ve üzüntüyle yoğrularak üzerinde yaşadığımız memleketimizden koparılıp, bilmediğimiz diyarlara göçüyoruz. Ve o diyarların adına vatan diyoruz. Köklerinden sökülmüş ağaçların başka topraklarda kök vermesi kolay mı?”




 “Yeni doğan her bebek yeni bir umuttu. Umudu avuçlarında taşırdı bebekler…”


“Acı çekmenin analara mahsus olduğu düşünülür nedense. Babalar dertlerini, tasalarını, onulmaz acılarını yüreklerine gömüp dillendiremedikleri için belki…”

Canan Tan'ın Hasret İle İlgili Milliyet Gazetesi'ne Verdiği Röportaj tan Kesitler 







Aile hikayesini paylaşan Olcay Köksal’a teşekkürünüzle açılıyor kitap. Olcay Hanım’ın aile hikayesi nasıl ulaştı size?

Hikayeyle buluşma tarihim 2005. O zamanın İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal’ın eşi Olcay Hanım kitaplarımın çoğunu okumuştu. Bir aile, hatta sülale hikayesinden söz etti bana, romanlaştırmak isteyip istemediğimi sordu. İlginçti, bir anda sarmıştı beni. Ancak tarihi yönü ağır basıyordu ve zorlu bir araştırma, inceleme gerektiriyordu. Biraz gözüm korkmuştu galiba. Araya başka kitaplar girdi. Ama “Hasret” aklımın ve yüreğimin bir köşesindeydi hep.

Hikayeyi roman haline getirmeniz konusunda da sizi yüreklendiren Olcay Köksal olmuş...

Olcay Köksal’la her buluşmamızda tazeleniyordu hikaye. İçimdeki bir ses, “Yazmalısın!” diyordu. 3 yıl önce kararımı verdim ve araştırma sürecini başlattım.

Nasıl bir çalışma yöntemi izlediniz?

Keskin’e gittim önce. Romanıma mekan olan yerleri görmeden masa başına oturamazdım. Üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçmişti ama o döneme ait ipuçlarını yakalamak zor olmadı. Eski evlerin iç ve dış düzenlemeleri, bahçelerin tanzimi, o zamanın aydınlanma yöntemleri (kandil, mum, sokak feneri), erkek ve kadınların giyim tarzları, yemek kültürü, gelenek ve görenekler... Selanik’e gittim ardından. Anadolu’dan giden Ortodoks Rum mübadillerle yüz yüze görüştüm. Duygusal anlar yaşadık. Kalamaria’daki Mübadele Tarih Arşivi Dairesi’ni ziyaret ettim. Oraya araştırma için giren ilk Türk olduğumu söylediler. Yılmaz Karakoyunlu ve Prof. Dr. Kemal Arı’dan, Lozan Mübadele Vakfı’ndan hazine değerinde bilgiler aldım. Onlarca kitap, doküman, makale okudum. Hazır olduğuma kanaat getirince de yazmaya koyuldum.

Yaşanmış bir hikayeyi roman haline getirirken nelere dikkat etmek gerekiyor? Çok ilginç bulduğunuz halde romana koymaktan çekindiğiniz bölümleri var mı bu hikayenin?

Gerçek yaşamdan alınmış bir hikayeyi yazmak, yazarın omzuna büyük sorumluluklar yüklüyor. Hele işin bir de tarihi yönü varsa! Anlatılanların özüne sadık kalmak, yanı sıra tarihi gerçeklikleri göz ardı etmemek zorundasınız. Bu konuda elimden gelen özeni göstermeye çalıştım. Bana anlatılan aile hikayesinde saklı tutulmaya çalışılan hiçbir şey yoktu zaten. Romanımın kahramanı Tacettin Bey’in hayatta kalan yakınlarından büyük bir anlayış ve yakınlık gördüğümü söylemeliyim.

Siz kendi aile hikayenizin roman haline getirilmesine nasıl bakardınız?

Okunmaya değer bir hikayem olsa itiraz etmezdim. Ama düz, kimselerin ilgisini çekmeyecek, inişsiz yokuşsuz bir yaşamım var benim. Sözün özü, ne birileri aile hikayemi romanlaştırmak ister ne de ben otobiyografimi yazarım.

Romanda anlatılan hikaye önemli bir tarihi döneme sırtını yaslıyor. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi okullarda okutulan tarih kitaplarında anlatıldığı kadarıyla biliniyor genelde. “Hasret"te anlatılan hikayelerin benzerlerinin romanlara, filmlere daha çok konu olması gerektiğine inanıyor musunuz?

Zaten az çok biliyordum ama yaptığım araştırma ve incelemelerin sonunda bizlere tarih kitaplarında anlatılan bilgilerin son derece yetersiz olduğundan, üstelik bazı gerçek dışı unsurları içerdiğinden emin oldum. Madem tarihimizi eksik ya da yanlış anlatmışlar bize, eksikleri tamamlamaya, yanlışları düzeltmeye mecburuz. Bu da kitaplar ya da görsel yolla sağlanabilir ancak. Tabii ki daha çok kitap yazılsın; daha çok sayıda, ama ayağı yere basan filmler de yapılsın. Yeteri kadar üstü örtüldü gerçeklerin...

Devamını okumak isteyenler  tık tık 
İlk Sayfalarını Okumak İçin  Tık Tık 

Yazarın Okuduğum Diğer  Kitapları
Piraye
İz
En Son Yürekler Ölür
Eroinle Dans
Issız Erkekler Korosu
Yüreğim  Seni Çok Sevdi




Satın almak için kitapfiks.com 'a uğrayın .


Satın almak için kitapsihirbazı.com





Benzer Yazılar

1 yorum

  1. Bnce Canan Tan'ın Hasret kitabı son derecegüzeldi :)

    YanıtlaSil

Teşekkürler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe