Sayfa Sayısı: 326
Çevirmen: Ayça Sabuncuoğlu
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Çıplaklık dediÄŸin nedir? Giysisizlik mi? Alenilik mi? Gençlik mi? Ayıp mı?.. Giysilerimizden boÅŸanmak, çıplaklığın tek hali mi? KumaÅŸlara sarındığımız ,anda geçiyor mi çıplaklığımız? Hayat bizi tüm gerçekleriyle çevreler, toplumun gözünde tanımlar, kurallarıyla kısıtlar, normlarıyla biçimler, sistemleriyle düzenler, tenimize nüfuz etmeye çabalarken, mücadeleye çırçıplak giriÅŸmek midir zor olan, katman katman, zırh zırh giyinmek mi? Peki ya geçince çıplaklığımız; sona erer mi üşümemiz?Kendin olmak, tenine temas eden hayata karşı ne kadar giyineceÄŸini keÅŸfetmekten, bu hayatın içinde kendini bulmaktan geçer. Belki bulanık bir nehirde, yakınlaÅŸamadığın bedenlerde, yaÅŸama pamuk ipliÄŸiyle baÄŸlı bir dostun varlığında, özüne eriÅŸemediÄŸin bir rüyadan uyandığında ya da kendine çizdiÄŸin sınırların ötesine baktığında… Çek yazar Iva Procházková, ergenliÄŸin kaçınılmaz “çıplaklığını” ve hayatın yakıcı “soÄŸuÄŸunu”, Berlinli beÅŸ gencin kesiÅŸen yaÅŸamları üzerinden anlatıyor.
Çağdaş Alman Edebiyatı'nı Türk okuyucularla buluşturmak için Adımlar/Schrıtte kapsamında ON8 Kitap'tan çıkan Çıplaklar gerek konu bakımından gerek okuyucularına verdiği mesajlarla önerilerim arasına girmeyi başardı.
Berlinli beş genç.Hayatı tüm çıplaklığı ile yaşan , duyguları en içten şekilde algılayan kendi iç dünyalarında sorunları olan , hayatı anlamaya çalışan beş Berlinli genç.