Orjinal Adı: Sweet Peril
Yazar: Wendy Higgins

Çevirmen: Bige Turan
Yayınevi: GO!
Goodreads Puanı: 4,32 (+25,703 oylama)
Kitap Kokusu Puanı: 3/5 

Görevleri, cennetten kovulan iblislere hizmet etmek olan Nefillerden biri olduğunu öğrendiği günden beri hayatı altüst olan Anna, kötülüğe boyun eğmemeye kararlıdır. Ama dört bir yanda kol gezen fısıldayan iblislerin ve acımasız Düklerin dikkatini çekmemek için o da diğer Nefiller gibi çalışmak zorundadır. Bunun için tüm çekingenliğinden sıyrılıp bir parti kızı oluveren Anna artık tüm eğlencelerin aranılan ismidir.

Bu şekilde yaşamaktan nefret etse de o, çok büyük bir amaca hizmet edecek olan “seçilmiş kişidir” ve zamanı geldiğinde ona emanet edilen Erdem Kılıcı ile büyük bir savaşa öncülük edecektir. Ama o güne dek kimliğini gizli tutmalı ve toplayabildiği kadar yandaş toplamalıdır. Bunun için kendisi gibi bir Nefil olan Kaidan Rowe’a duyduğu büyük aşkı bile kalbine gömen Anna, bir yandan “kötü kızı” oynarken bir yandan da iblisleri yeryüzünden silmek için ölümcül bir mücadeleye girişecektir.

 Kısa bir zaman önce serinin birinci kitabı Tatlı Şeytan yorumunu sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sırada ikinci kitabı Tatlı Tehlike var^^
Tatlı Şeytan için serinin ilk kitabına göre biraz sönük kaldığından ve olayların az olduğundan yakınmıştım ve Tatlı Tehlike'de bu durumun düzelmesini umut etmiştim. İstediğim kadar düzelmese de yine de az da olsa ilk kitaba göre biraz daha olayların dozu artmış.
Tatlı Şeytan'ın sonunda Anna ve Kaidan'ın yolları ayrılmış ve Neflerin güçlerini birleştirmesi gerektiğini öğrenmiştik. Anna kötülüğe boyun eğmemeye kararlı olsa da içindeki parti kızını ortaya çıkarmak zorunda kalıyor. Sonuçta üstlendiği görev tehlikeli ve çok riskli. İblislerin onu rahat bırakması için parti parti gezen ilk kitapta şeytan olmasına rağmen çok masum dediğimiz Anna bu kitapta tam anlamıyla kötü kız oluyor. Anna kendisine yardım edebilecek Nefleri bulup kendisine yardım etmesi için ikna etmeye başlıyor. Bu zorlu görevde de yanına babası Kopano'yı görevlendiriyor. Böylece Higgins aşk üçgeni yaratma çalışmış... Ama ne yazık ki olmamış ilk kitapta zaten biz yeterince birbirlerini sevdiklerini hissetmiştik. Böyle bir durum yaratmaya hiç gerek yoktu yani. 
İlk kitapta çoğunlukla olaylar Kaidan ve Anna arasında gelişmekte idi. İkinci kitaba baktığımızda artık sadece iki karakter değil birçok başka karakter de dahil oluyor. İlk kitapta gördüğümüz ikizler artık daha çok ön planda ve Kopano tabii ki ön plana çıkıyor. 
Ayrıca kitaba başka bir hava katan olay daha ortaya çıkıyor. Bu da kehanet. Bu kehanet sayesinde Dük ve Nefiller arasındaki çatışmayı daha iyi anlayabiliyoruz. İlk kitapta gördüğümüz ama ön plana çıkmayıp ikinci kitapta dahil olan karakterlerimiz de var. Benim aralarında en çok dikkatimi çeken de Zania. Higgins aşk üçgeni yapmaktan vazgeçtiğinde büyük ihtimal Zania ve Kopano olacak diye düşünüyorum.  
 Kai tarafından terk edilen Anna kitap boyunca depresyondaydı. Bu da gerçekten çok sıktı. Sana o kadar görev verilmiş ama sen Şehvetli Şehvetoğlu için kendini paralıyorsun. Kitabın sonuna doğru bu durum toparlanmaya çalışılsa da kitabın genelinde durum aynen böyleydi.
Kitabı zevkle okutan en önemli unsur kesinlikle yazarın akıcı dili. İlk kitabın yorumunda da bundan bahsetmiştim ve ikinci kitapta akıcı dili çok güzel bir şekilde devam ediyor.
Aksiyon ve heyecan eksikliği dışında aslında serinin ve kitabın olumsuz yönü yok ama iki kitap boyunca bu eksiklik devam edince ister istemez göze batmaya başlıyor. Ben umutlarımı üçüncü kitaba aktarırken siz de Tatlı Tehlike'yi okumayı unutmayın!
Tatlı Tehlike ön okuması için tıklayın :)