Sayfa Sayısı: 520
Öncelikle Türk bir yazara hem de konuştuğun, tanıştığın bir yazarın kitabına yorum yapmak gerçekten çok zor bir durummuş. Hele ki yorumunun ve puanının merakla beklenildiği bir kitaba yorum yazmak daha bir zorluyor insanı. Beni Yarına Bırakma ilk olarak karşıma daha Wattpad'i yeni yeni keşfetmeye başladığım gün Can Kırıkları adı altında çıkmıştı da öyle haberim olmuştu kitap olarak raflarda göreceğimizden. Şimdi o benim gördüğüm eski adıyla Can Kırıkları yeni adıyla da Beni Yarına Bırakma 2014 yılının kasım ayında okuyucuları ile buluşmuş. Öncelikle yazarı olağanüstü derecede tatlı ve mütevazi. Burçin Çelik'i blogu sayesinde isim olarak tanıyordum ama aralık ayından itibaren birebir konuşma için fırsatımız olunca daha yakından tanımış oldum. Ve çok tatlı <3 Yani ben kendi adıma söylemek istiyorum. Eğer ki yazar olursam biraz egom olurdu sanırım hele ki ilk yazdığın kitap üçüncü baskısını yapmışsa. Ama Burçin'de böyle bir durum yok. Hani kitabı okuduysanız ve yazarla konuşmak istiyorsanız sizi asla çevirmez gibime geliyor benim. Yazara olan sevgimi anlatmaya biraz ara verip biraz da kitabını anlatmaya geçeyim bari. :) Selma ve Selim. İsimleri bile ne kadar uyumlu de mi?
Beni Yarına Bırakma, 'diğer kadın' olmaya farklı bir bakış açısı katmış. Diğer kadın veya öteki kadın diye adlandırdığımız ve kimsenin başına gelmesini istemediğimiz bir durum var bu kitapta. Selma, gençliğinin çılgınlığı ile evli bir adam olan Selim'e ilişki yaşamaya başlar. Ama bu durum sadece yasak olanın çekici olması ile ifade edilebilecek bir durum değildir ne yazık ki. Annesinin çalıştığı şirkette genç ve başarılı bir mimar olarak çalışmaya başlayan Selma, burada annesi vasıtasıyla tanıdığı ve o zamanlar hiçbir şey hissetmediğine emin olduğu Selim'i hayatında ve kalbinin ortasına bir anda buluverir masum aynı zamanda da olmayan Selma. Selma'ya masum değil demek hem doğru hem de yanlış. Bir yanda evli bir adamla birlikte olması onu masum yapmıyorken aynı zamanda aşkı ve hissetikleriyle masum olan bir karakter. Kitabın ilk sayfasında Selma'nın Selim'in çocuğunu taşımasını öğrenmesiyle başlıyor. Bir yanda bir çocuğun hayatını 'tekrar' sonlandırmak istemeyen tarafı diğer tarafta da evli bir adamın, onun olmayan bir erkeğin çocuğunu taşıması gururu el vermiyordur. Buradan Selma'ya seslenmek istiyorum ''Evli bir adamla birlikte olurken gururun neredeydi?''. Haksız mıyım arkadaşlar? Sanırım yazarın karakterlerdeki en belirgin olarak aktardığı özellik çok fazla karar değiştirmeleri veya bir dediklerinin bir dediklerini tutması. Bu da beni ister istemez sinir etti. Karakterle bolca saydırdım demem de gerekiyor. Kaldığımız yerden devam edelim. Selma'nın hamile olduğunu öğrenmesi ve kendi içinde yaşadığı çelişkiler devam ede dursun.
Baskı Yılı: 2014
Goodreads Puanı: 4,17
Kitap Kokusu Puanı: 3,5/5
Sadece üç harfli bir kelime, aşk… Tüm duyguları barındıramaz ki içinde! Hiç ummadıkları anda aşkla çarpılan Selma ve Selim birbirlerine ait olmadıkları halde sevebilirler mi aşkla? Bazen aşka direnmek yersizdir. İnkâr ettiğimiz ne varsa imkânsızlıktan çıkar, korkularımıza, çaresizliklerimize rağmen sarılır bize aşk diye.
Selim de Selma'yı da böyle buldu aşk… Kimsesizliklerinin, korkularının arasında. Birbirleriyle sınanıp, akıllarıyla savaştılar; her mağlup çıkışlarında araflarından birbirlerine bir adım daha yaklaştılar. Aşk günahlarınla sınanmaktı belki de, masumiyetini yaktıkça aklanmaktı. Bedel ödedikçe daha çok yanmaktı. Yandıkça pervane misali ateşe çekilmekti. Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü araflara sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti.
Öncelikle Türk bir yazara hem de konuştuğun, tanıştığın bir yazarın kitabına yorum yapmak gerçekten çok zor bir durummuş. Hele ki yorumunun ve puanının merakla beklenildiği bir kitaba yorum yazmak daha bir zorluyor insanı. Beni Yarına Bırakma ilk olarak karşıma daha Wattpad'i yeni yeni keşfetmeye başladığım gün Can Kırıkları adı altında çıkmıştı da öyle haberim olmuştu kitap olarak raflarda göreceğimizden. Şimdi o benim gördüğüm eski adıyla Can Kırıkları yeni adıyla da Beni Yarına Bırakma 2014 yılının kasım ayında okuyucuları ile buluşmuş. Öncelikle yazarı olağanüstü derecede tatlı ve mütevazi. Burçin Çelik'i blogu sayesinde isim olarak tanıyordum ama aralık ayından itibaren birebir konuşma için fırsatımız olunca daha yakından tanımış oldum. Ve çok tatlı <3 Yani ben kendi adıma söylemek istiyorum. Eğer ki yazar olursam biraz egom olurdu sanırım hele ki ilk yazdığın kitap üçüncü baskısını yapmışsa. Ama Burçin'de böyle bir durum yok. Hani kitabı okuduysanız ve yazarla konuşmak istiyorsanız sizi asla çevirmez gibime geliyor benim. Yazara olan sevgimi anlatmaya biraz ara verip biraz da kitabını anlatmaya geçeyim bari. :) Selma ve Selim. İsimleri bile ne kadar uyumlu de mi?
Beni Yarına Bırakma, 'diğer kadın' olmaya farklı bir bakış açısı katmış. Diğer kadın veya öteki kadın diye adlandırdığımız ve kimsenin başına gelmesini istemediğimiz bir durum var bu kitapta. Selma, gençliğinin çılgınlığı ile evli bir adam olan Selim'e ilişki yaşamaya başlar. Ama bu durum sadece yasak olanın çekici olması ile ifade edilebilecek bir durum değildir ne yazık ki. Annesinin çalıştığı şirkette genç ve başarılı bir mimar olarak çalışmaya başlayan Selma, burada annesi vasıtasıyla tanıdığı ve o zamanlar hiçbir şey hissetmediğine emin olduğu Selim'i hayatında ve kalbinin ortasına bir anda buluverir masum aynı zamanda da olmayan Selma. Selma'ya masum değil demek hem doğru hem de yanlış. Bir yanda evli bir adamla birlikte olması onu masum yapmıyorken aynı zamanda aşkı ve hissetikleriyle masum olan bir karakter. Kitabın ilk sayfasında Selma'nın Selim'in çocuğunu taşımasını öğrenmesiyle başlıyor. Bir yanda bir çocuğun hayatını 'tekrar' sonlandırmak istemeyen tarafı diğer tarafta da evli bir adamın, onun olmayan bir erkeğin çocuğunu taşıması gururu el vermiyordur. Buradan Selma'ya seslenmek istiyorum ''Evli bir adamla birlikte olurken gururun neredeydi?''. Haksız mıyım arkadaşlar? Sanırım yazarın karakterlerdeki en belirgin olarak aktardığı özellik çok fazla karar değiştirmeleri veya bir dediklerinin bir dediklerini tutması. Bu da beni ister istemez sinir etti. Karakterle bolca saydırdım demem de gerekiyor. Kaldığımız yerden devam edelim. Selma'nın hamile olduğunu öğrenmesi ve kendi içinde yaşadığı çelişkiler devam ede dursun.