Baskı Yılı: 2014
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Âşık olmak hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı…Beni ona bakarken yakalayınca hemen gözlerimi kaçırdım.Bakarken yakaladığına inanamıyordum.Ona karşı hissedebileceğim çekim fikrinden nefret ettim.Beni rehin almıştı.Beni isteğim dışında alıkoymuştu.Son iyilikleri bunu değiştiremezdi.Kendime onun gerçekte kim olduğunu hatırlatmalıydım.Ama gerçekte kimdi?
Herkese merhabalar! Bugün sizlere Gezginler olarak okuma etkinliğini yaptığımız Siyah Buz kitabının yorumu ile karşınızdayım. Becca Fitzpatrick ve Hush Hush serisini hatta Patch karakterini sanırım aranızda duymayan kalmamıştır. Ve ben ne yazık ki halen Hush Hush serisini okumayan gruptanım. Peki okumayı düşünüyormüyüm diye sorarsınız size koskocaman bir evet cevabını yapıştırmam gerekir. Becca'nın diğer kitaplarını okumadığımdan açıkçası nasıl bir dil ve konu işlenişi ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Kitabı okumadan önce en mantklı teorim Stockholm sendoruma yakalanmış bir kızı okuyacağımızdı. Peki tuttu mu? Hadi yorumun devamında öğrenelim. Hush Hush serisinde melekleri konu aldığından bu kitabı da hem biraz fantastik hem de türü dolayısıyla gizemli olmasını bekliyordum. Arka kapaktandan pek bir şey anlayamıyoruz zaten. Ben böyle kendi düşüncelerimle öyle mi yoksa böyle mi diye düşünürken kitaba başlayıverdim.
''Seni kurtaracağımı sanıyorsun.'' Bunu suçlar gibi, acı dolu bir sesle söylemişti. Gözleri gözlerimle buluştu ve bakışlarında yanan derin acıyı şafağın soğuk, pembe ışığında bile görebildim.

''Seni dışarıda tipi olduğu için burada tutuyorum. Tek başına sağ kurtulamazsın. İnanmasan da burada benim yanımda güvendesin.''
''Bir yerime bir şey olmaması iyi olduğum anlamına gelmez.''
Siyah Buz benim için faklı bir deneyim oldu. Hem Becca ile
hem de onun karakterleri tanışmış oldum. Hush Hush serisini ise büyük bir
ihtimal alacağım. Siyah Buz'un ilk sayfaları güzeldi ortaya doğru biraz daha
yavaşladı ve sonunda ise biraz aceleye getirildi. Sonundaki kişiyi tahmin
etmiştim ama olayın geri planının öyle olduğu tahmin edemedim ve sanırım
edemezdim. Gizem evet kesinlikle var ama gerilim biraz daha arka planda kalmış.
Becca'nın kalemiyle o kış soğukluğunu, çaresizliği çok güzel bir şekilde hissettim.
Sonu evet biraz acele idi. Mesela hepsini art arda açıklığa kavuşturmak yerine
sayfa sayısını bir elli daha arttırıp biraz daha gizemli bir hava
yaratılabilirdi. Yani tam olarak demek istediğim bu kitap haliyle gerçekten
güzel ama çok daha güzel olabilirdi. Kitabı öneriyorum efendim hatta hemen
altta yer alan çekilişe de katılabilirsiniz!
Göürşmek üzere :*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder