Yorum: Jamie McGuire - Tatlı Sır (Maddox Kardeşler #1)

1/18/2015 01:54:00 ÖS

Sayfa Sayısı: 366

Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yabancı
Çevirmen: Boran Evren
Kitap Kokusu Puanı: 4/5

Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı. 

Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı. 

Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı. 

Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
 Aranızda Tatlı Bela'yı halen okumamış olan var mı? Az da olsa yeni yetişkin türüne ilginiz olsa bile Jamie McGuire adını duymuşsunuzdur muhtemelen. Tatlı Bela, Ayaklı Bela ve Belalı Düğün'den sonra bana bu 3 kitaptan biraz daha iyi olan Tatlı Sır ile kaldığı yerden devam ediyor.
Jamie McGuire benim takip ettiğim ve kitaplarını kaçırmamak istediğim yazarlardandır ama fantastik kitabı olan Araf'ı okuduktan sonra kendi kendime bir daha bu yazarın hiçbir kitabına elimi sürmem demiş olsam bile ben de Maddoxlar'ın büyüsüne kapılanlardanım. Tatlı Sır'ı okumadan önce Belalı Düğün'ü de aradan çıkarmak istedim. Aslında Belalı Düğün'e çok önceden başlamıştım ama gerçekten çok sıkıcı ilerledi ve merak edeceğim hiçbir şey olmayınca bir zaman sonra yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Tatlı Sır'dan önce de arada atlaya atlaya okumaya başladım. Onu sevdim mi? Hayır sevemedim bence biraz gereksiz bir kitaptı. Bu kitaplarında yorumlarını da aradan çıkarttığıma göre artık Tatlı Sır'ın yorumuna başlayabilirim. 
Camille ya da herkesin hitap ettiği gibi Cami, aile meselelerinden dolayı erken yaşta büyümek zorunda kalan çocuklardandır. Üniversitenin ilk yılından itibaren ailesi ile yaşadığı evden ayrılan ve Red Door adında bir barda çalışmaya başlamıştır.  Bu iş-okul temposunun arasında vakit ayıramadığı, ayrılmak istemediği ve sürekli onun programına göre hareket etmesine rağmen aslında özgür ruhlu ve sert bir kişiliğe sahiptir. Cami herkes gibi Maddox kardeşlerin ününden haberdardır ama Cami diğer kızlar gibi ne onlara tapıyor ne de çekimlerinden etkileniyordur.
Maddox kardeşlerden Trenton ise Cami'ye karşı hissetiklerinden bir hayli emin olmasına rağmen Cami'nin arkadaş kalmak istediğini de biliyordur. Maddox kardeşlerinin hepsinin bela olduğuna ve kadınları sadece kullandıklarına adı gibi olması Trenton'ı yanına yaklaştırmak istememesi nedenleri arasındadır. Trenton ve Travis her ne kadar aynı kandan da olsalardır. Trenton'da Travis kadar bela yok gibi geldi bana. Mesela Travis olsa Cami'nin arkadaş kalma ısrarını en fazla 3 gün içerisinde ortadan kaldırırdı ama Trenton ise buna saygı duyuyor ya da tam duymasa bile çalışıyor ama tabii ki duygularını ve ona karşı duyduğu çekimi de saklamaktan çekinmiyor. Trenton üniversitenin kralı ama geçirdiği kaza nedeniyle okulu bırakıyor ve bir dövme salonunda çalışmaya başlıyor. Eh haliyle çoğumuzun hayalini kurduğu hem kaslı hem de bir sürü dövmeye sahip bir erkek ortaya çıkıyor. Bir de soyadının Maddox olması da tuzu biberi oluyor. 

Şimdi kitabın bundan sonrasının tamamı sanırım spoiler sayılıyor olabilir. Kitabın adından dolayı en ufak bir şeyi açıklasam spoiler sayılacak gibi hissediyorum. Üstelik kitabı okuyalı çok olunca ister istemez de unutuyorum. 
Kitabı ilk yarısını yani Cami'nin de artık arkadaş kalmak istememesi çok beklendik ve ben bu yüzden Cam'nin kendi içinde yaşadığı çelişkiyi cevabı belliyken okumaktan sıkıldım. Ondan sonrası yani artık arkadaş olmadıkları zaman da ise araya Cami'nin sevgilisi giriyor. Ondan ayrılıp ayrılmadığı ise o zamanlar pek belli değildi. Bu kısımlar inişli çıkışlı ilerlerken yazar da yavaş yavaş sonu için hazırladığı ve hepimizin ağzını bir karış açık kalmasını sağlayan olayı devreye sokmaya hazırlanıyor. Ve bu işte başarılı olmayı kesinlikle başarıyor. Her ne kadar kitabı Tatlı Bela ile karşılaştırmamak istesem de ister istemez kendimi karşılaştırırken buluyorum ve kitabın sonunu karşılaştırdığımda Tatlı Sır'ın açık ara çok daha iyi olduğunu söylemek gerekiyor. Aslın kitabın sonunu hafızası kuvvetli olanlar ve Tatlı Bela'yı daha yeni okumuşlar olanlar için tahmin edilebilir. Ama ben edemedim ve bu çok daha güzel oldu sanki. Eğer tahmin edebilseydim sanırım kitaba 4 değiş 3 falan verirdim. Kitabın zamanı Tatlı Bela ile yanı gitmekte ve kitabın bir bölümünde Cami Travis ve Abby'nin ilişkisini biraz alayla biraz da hayretler içerisinde izlerken bir cümle kuruyor. Cami'ye gerçekten hak verdim. Sayfasını hatırlasaydım buraya da yazardım ama işaretlememişim.
Son olarak Travis mi Trenton mu? Travis. Tatlı Bela mı Tatlı Sır mı? Sırf sonu için ve biraz da Tatlı Bela'ya göre biraz daha tutarlı olduğu için Tatlı Sır diyorum. 


Evet yandaki gördüğünüz kapak ise en en en en en çook merak ettiğim kardeş THOMAS JAMES MADDOX'un hikayesinin kapağı. Bu kitabı beklerken ki heyecanımı ifade edecek söz yok. Benim şimdiden favorim oldu bile. Neden mi? Git Tatlı Sır'ı oku kardeşim!! 
Bu da tanıtımı :) (Tuğçe'nin Kitaplığı'ndan alınmıştır.)
Kitap Tanıtımı
Bir Maddox erkeği severse, bu sonsuza kadardır. Ama ya ilk aşkı siz değilseniz? 
Liis Lindy bir FBI ajanıdır. İşiyle evli olduğuna karar veren Liis, nişanını bozarak Chicago’dan San Diego’ya transfer olmuştu. Masasını seven Liis, dizüstü bilgisayarına gönülden bağlıydı. Terfinin ve çözülmesi imkânsız bir davayı çözdükten sonra yöneticisinin elini sıktığının hayallerini kurmaktaydı.
Görevli özel ajan Thomas Maddox, kendini beğenmiş, bağışlamaz ve acımasızdı. Dünyanın en azılı suçlularını yakalamakla görevlendirilmiş ve istihbarat bürosunun sahip olduğu en iyi ajandı. Ne kadar hayat kurtarmış olursa olsun, ulaşamadığı bir tanesi vardı. Küçük kardeşi Travis bir bodrum katında çıkan ve düzinelerce üniversite öğrencisinin ölümüne neden olan bir yangına sebebiyet vermekten ötürü hapis cezasıyla karşı karşıyaydı ve medya bir suçlu bulmakta kararlıydı. Travis’in tek kurtuluş şansı mafyaya olan sıradışı bağıydı. Thomas, kardeşi Travis’i kurtarabileceği bir anlaşmayla onu FBI için işe almayı kabul eder.
Liis, inatçı, cüretkar ve her nasıl oluyorsa Thomas’ı yumuşatan birisidir ve bu da onu seromoniye Thomas’a eşlik edecek ideal kişi haline getirmektedir. Bir çift gibi görünerek Travis ve Abby’nin bir plajda yapılacak yemin tazeleme törenine katılacak ve Travis’e artık FBI için çalışacağı haberini vereceklerdir ama artık rol yapmalarına gerek kalmadığında Liis, belki de hiç rol yapmamış olduklarını fark eder…
Maddox Kardeşler serisinin bu ikinci kitabında, gizemli Thomas Maddox’un dünyasını tanıyacak ve bu anlaşılması güç adamın ilk aşkı olmasa bile son aşkı olmanın ne kadar güzel olabileceğini göreceğiz.

Benzer Yazılar

0 yorum

Teşekkürler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe