Yorum: J.A. Redmerski - Hiçliğin Kıyısında

11/15/2014 01:44:00 ÖS

Sayfa Sayısı: 467
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus
Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu
Kitap Kokusu Puanı: 3/5

Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrewun da bazı karanlık sırları vardır…
Andrew yolculukları esnasında Camryne kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrewun ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?

"Hiçliğin Kıyısında mı? Muhteşemliğin Kıyısına ne dersiniz? Çünkü şu anda tam olarak bu durumdayım."
-USA Today-

The Edge Of Never ya da bizdeki adıyla Hiçliğin Kıyısında 91 bini geçik okunmasıyla ve 4,33 gibi güzel bir puanla uzun zamandır okumak istediğim ve çıkmasını merakla beklediğim bir kitaptı. 
Camryn Bennet, 20 yaşındadır ve hayatının en kötü günlerini geçirdiğini düşünüyordur. Hayata kötümser bakan ve etrafındaki hiçbir şeyden zevk alamayan biri olmuştur çok kısa bir zamanda. Hayatında art arda gelen olumsuzluklarla iyi olduğunu düşündüğü ve mutlu olduğu zamanları ardında bırakmıştır. Ve bir gün Camryn Bennet zihnindeki huzursuzluğa dayanamaz ve yataktan kalkar, küçük bir çantaya eşyalarını koyar. Biletini etrafında gördüklerinden aklına gelen ilk şeye Idaho'ya alır. Böylece Camryn zihnindeki huzursuzluğu  yollar sayesinde unutmaya ve eski kendisi olmaya karar verir. 

Camryn Idaho otobüsünde yakışıklı mı yakışıklı ama yanı zamanda sinir bozucu bir tip olan Andrew Parrish ile tanışır. Andrew de Camryn gibi yaşadıklarını unutmak için bu yolculuğa çıkmıştır. Bir hayli uzun sürecek olan bu yolculukta Camryn ve Andrew birbirini tanımaya başlarlar. İkisi birbirini tanımaya başlarken aynı zamanda yolun sonuna geliyorlardır. Ama tabii ne birbirlerini bırakmak ne de hayatlarını sevecekleri birini almak istiyorlardır. 
Bir şekilde -burayı söylersem az da spoiler olabilir- yolculuklarına devam edebiliyorlar. Bu sefer Andrew'ın durağında yani babasının ölüm döşeğinde onu son bir kez görmek için. Babası Andrew ve abisine sürekli duygularını saklamayı tembihlemiş ve Andrew bu yüzden biraz da gizemli bir karakter. Camryn onun hayatına dahil oldukça sanki bir şeylerden kaçmak istiyordur. Neyden kaçtığı ve neden insanlarla arasında duygusal bir bağ kurmak istemediğini ise kitabın son sayfalarında acı bir olay ile öğreniyoruz.
Kitap ve olaylar genel olarak böyle gelişiyor. Açıkçası ben kitabın hem puanına hem de yorumlarına bakarak daha güzel ya da duygusal bir kitap beklemiştim belki de 2 puan kırmamın sebeplerinden biri de budur. Kitap gerçekten güzel başladı ama 200 ile 300 arasında ilk başlarındaki güzellik kayboldu ya da o sayfa aralığı içerisinde benim sevmediğim ve saçma bulduğum yerlerin sayısı bir hayli fazla olunca beklentilerim çok aşağısında kaldı. Yani ben tama olarak bu kitabı sevip sevmediğime karar vermiş değilim. Kitaba ne kötü ne de güzel dedim sadece beklentilerimi fazla tutunca ve karşılamadığından dolayı biraz sevemedim. Belki bu kitap hakkında çok çok güzel yorumlar okumasaydım şu an size beklentilerimin çok üstünde yazabilirdim. Bu yüzden siz benim bu yorumumu pek kafanıza takmayın ve gerçekten kitabı beklediyseniz şans verin. 
Ben kitaplar ile müziklerin uyumunu çok seviyorum ve yazarın kitap içerisinde sanatçı ve şarkılarının isimlerini kullanması da bence kitaba artı puanlar katıyor. Hiçliğin Kıyısında'da The Civil Wars grubunun -en sevdiğim gruplardan- şarkılarına çokça yer verilmiş hatta birlikte sahnede Barton Hollow şarkısını söyledikleri yer bile var. 
Son olarak kitabın bir de sonuna değinmek sizi Barton Hollow ile baş başa bırakmak istiyorum. Kitabın sonu sanki biraz acele yazılmış gibiydi ayrıca biraz da klasikti yani farklı bir konusu ve farklı yapıda karakterleri olan  bir kitabın sonuna göre biraz sönük kalmış. Bir de ikinci kitap The Edge of Always var. İki kitapta çıksın öyle okuyacağım diye düşünmenize gerek yok. Çünkü Hiçliğin Kıyısında'nın sonu ikinci kitabı gerektirecek gibi bitmediği için The Edge of Always için pek meraklandığım söylenemez. 
İşte kitap boyunca geçen onca şarkı arasında en önemlisi Barton Hollow :) 



Alıntılarım

  • Önemli olan ne giydiğin değil, önemli olan onlar üzerindeyken nereye gittiğin , neler yaptığın.
  • Birinin sorununun diğerininkinden daha az sarsıcı olması, o kişinin daha az acı çekmesini gerektirmez.
  • Bence aşık olduğunda, eğer bu gerçek aşksa , ömür boyu sürer. Gerisi sadece yaşananlar ve yanılgılardan ibarettir.
  • Ben yaşadığımı tekrar hissetmekten bahsetmedim, Andrew, bunu bana ilk kez hissettirdiğin için teşekkür ederim.
  • Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez . Bir duyguya kapılıp onun kölesi olmaktansa , o duygudan uzak durmak en iyisidir.
Alıntıların hepsi de birbirinden güzel ve anlamlı :)

Ephesus'a kitabı okuma ve yoruma şansı verdikleri için teşekkürler :)

Benzer Yazılar

0 yorum

Teşekkürler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe