Yorum: Kimberley Freeman - Kır Çiçeği Tepesi

1/19/2014 12:01:00 ÖS

    Kır ÇİçeĞİ TEPESİ




1929 yılında Glasgow’da yaşayan herkes geçim sıkıntısı çekiyor ve hayatta kalmaya çalışıyordur. Bunlardan biri de 19 yaşında olan Beattie’dir.
Evli bir adamla ilişki yaşayıp hamile kalan Beattie , bebeğini düşürmeye çalışsa da başaramayacaktır.  Henry’e bunu söylediğinde ise karısı ile birlikte ortadan kaybolacaktır. Ailesi de durumu öğrenmiş ve Beattie’yi artık kızları saymıyorlardır.
Buraya kadar klişe bir konuyu kapsamına rağmen olayların gidişatı kitaba farklılık kazandırmış.


Beattie artık yalnızdır. Bir sığınma evine gider. Beklenmedik bir şekilde Henry’i görür . Henry Beatttie’ye her şeyin daha güzel olacağını ve onla birlikte Tazmanya’ya gelmesini ister. Bizim saf ve aşık kızımız elbette kabul eder artık bebeği babasız büyümeyecektir . Mutlu olma hayallerine kapılan Beattie çok kısa zaman sonra gerçekleri görerek büyük bir hata yaptığını anlar. Böylece yine çaresiz bir durumda kalan Beattie’ye yardım kapı komşusundan gelir. Yeni bir hayata başlamak için kızı Lucky ile birlikte Henry’nin onları bulamayacağı bir yere gitmeye gitmeye karar verirler.
Ne yazık ki burada da bir türlü istediği huzuru ve mutluluğu bulamayan Beattie Kır Çiçeği Tepesi adındaki bir çiftlikte çalışmaya başlar. Hayatını değiştiren artık onu sefil bir kadın olmaktan kurtaran bu çiftlikte hayatının en güzel ve en kötü günlerini yaşayacaktır.

Emma , kendini dans etmeye adamış , danstan başka bir şeyin önemli olmadığı bir dünyada yaşamaktadır. Ama geçirdiği bir kaza nedeniyle artık dans edemeyeceğini öğrendiği vakit hayatın sadece danstan  ibaret olmadığını mutluluk ve aşk istediğini anlar.  Annesinin ısrarıyla Avustralya’ya gider. Burada hem tedavi olacaktır hem de ailesiyle vakit geçirecektir. Oraya gittiği zaman büyükannesinin  ona bir çiftliği miras bıraktığını öğrenir. Kır Çiçeği Tepesi adındaki bu çiftlik Emma’yı beklemektedir.  Bu çiftlikte çok sevdiği büyükannesine dair bilmediği bir şeyler öğrenecektir, sır perdelerini aralayacaktır.

Aile sırlarını konu alana kitapları ve bir geçmişe bir günümüze giden kitapları sevmişimdir. Bu kitapta o türde sevdiğim kitaplar arasına girdi. Ne yazık ki kitabın sonu hiç olmamıştı tam kilit anda duygularını hiç işlemeden bittiği için sinir oldum . Eğer sonda duyguları işleseydi gözyaşlarımla bitirdiğim bir kitap olabilirdi.
İlk başlardaki konunun sıradanlığından ve sinir eden sonu yüzünden puanım : 3/5
Kim Wilkins (Kımberley Freeman 'ı isimini büyükannesini onurlandırmak için kulanmaktadır. )

Benzer Yazılar

0 yorum

Teşekkürler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe