Hayal Perest teşekkür ederim :)
1- Kitap okumak için evde belli bir yerin var mı?
Herhangi bir belli yerim yok ama odamda okumayı daha çok seviyorum. Genel olarak sessiz olan her yerde okurum.
2- Ayraç mı yoksa rastgele bir kağıt parçası mı?
Ayraçlara takıntım yok ama kağıt parçası da koymam. :D
3- Kitap okumayı belirli bir zamanda mı durdurursun yoksa belirli bir bölümde ya da bölüm başında mı durdurursun?
Evet, belli bir yerde durmayı seviyorum hatta çoğunlukla öyle oluyor. Ama bazen bölüm başına daha çok varsa 100-200 gibi - bu sayılara bir şey deniyordu?- sayılarda da duruyorum.
4- Okurken yemek yemek mi bir şeyler içmek mi?
Ben hiçbir iki işi aynı anda yapamam. Ya yemeğe odaklanmam gerekiyor ya da kitaba. Bu yüzden hiçbiri. Hem kim dökülme riskini alabilir ki?
5- Kitap okurken televizyon seyretmek mi müzik dinlemek mi?
Kitap okurken televizyon izleyemem daha doğrusu televizyon izlerken hayatta itap okuyamam. :) Müzik eskiden dinleyemiyordum ama artık okula servisle gidip geldiğim için mecburen alıştım ama yine sadece kitap okumaya odaklandığım için sadece kitabı anlarım. Müziği duymam bile.
6- Tek seferde bir kitap mı yoksa birden fazla kitap mı?
7-8 art arda beğenmediğim için hepsini yarım bırakıp arada dönerek okuduğum bir dönem vardı ama inanın hiçbir şey anlamıyordum. Yarım bıraktığım kitaba çoğunlukla dönmem zate. Bu yüzden tek kitap diyorum, yine de bazen e-kitap ve normal kitabı aynı anda okuduğum dönem oluyor.
7- Okurken evde mi yoksa her yerde mi okumayı tercih edersin?
Evde. Yayıla yayıla okuyacaksın. Haksız mıyım? :D
8- Kitabın, kafanın içinde yüksek sesle okunması mı yoksa sessizce okunması mı?
Kafa içinde yüksek sesle okumak ne demek pek anlamadım açıkçası. :D Ama az da olsa anladığım şey ise sessiz okumayı tercih ederim.
9- Önündeki sayfaları okur musun yoksa sayfaları atlar mısın?
Bir veya 2 puan verdiğim çoğu kitabı atlayarak okuyorum. Ama diğerlerinde atlamam.
10- Ciltli kitap mı karton kitap mı?
Ciltli desem pahalı, karton desem o da bazı yayınevlerinde pahalı. En iyisi kitap olsun. Yazım yanlışı olmasın, çevirisi güzel olsun. Kapağı olmasa da olur durumuna geldim artık.
11- Kitap yazıyor musun?
En son 6. sınıfa giderken tarihi aşk gibi bir şeye benzeyen ve hala türünün ne olduğunu çözemediğim 8-9 bölümlük bir hikaye yazıyordum ama o kadar. Bir daha elimi sürmem.
Çoğu kişi yapmış o yüzden kimseyi etiketlemiyorum ama eğer yapmadıysanız yapabilirsiniz. :)
1- Kitap okumak için evde belli bir yerin var mı?
Herhangi bir belli yerim yok ama odamda okumayı daha çok seviyorum. Genel olarak sessiz olan her yerde okurum.
2- Ayraç mı yoksa rastgele bir kağıt parçası mı?
Ayraçlara takıntım yok ama kağıt parçası da koymam. :D
3- Kitap okumayı belirli bir zamanda mı durdurursun yoksa belirli bir bölümde ya da bölüm başında mı durdurursun?
Evet, belli bir yerde durmayı seviyorum hatta çoğunlukla öyle oluyor. Ama bazen bölüm başına daha çok varsa 100-200 gibi - bu sayılara bir şey deniyordu?- sayılarda da duruyorum.
4- Okurken yemek yemek mi bir şeyler içmek mi?
Ben hiçbir iki işi aynı anda yapamam. Ya yemeğe odaklanmam gerekiyor ya da kitaba. Bu yüzden hiçbiri. Hem kim dökülme riskini alabilir ki?
5- Kitap okurken televizyon seyretmek mi müzik dinlemek mi?
Kitap okurken televizyon izleyemem daha doğrusu televizyon izlerken hayatta itap okuyamam. :) Müzik eskiden dinleyemiyordum ama artık okula servisle gidip geldiğim için mecburen alıştım ama yine sadece kitap okumaya odaklandığım için sadece kitabı anlarım. Müziği duymam bile.
6- Tek seferde bir kitap mı yoksa birden fazla kitap mı?
7-8 art arda beğenmediğim için hepsini yarım bırakıp arada dönerek okuduğum bir dönem vardı ama inanın hiçbir şey anlamıyordum. Yarım bıraktığım kitaba çoğunlukla dönmem zate. Bu yüzden tek kitap diyorum, yine de bazen e-kitap ve normal kitabı aynı anda okuduğum dönem oluyor.
7- Okurken evde mi yoksa her yerde mi okumayı tercih edersin?
Evde. Yayıla yayıla okuyacaksın. Haksız mıyım? :D
8- Kitabın, kafanın içinde yüksek sesle okunması mı yoksa sessizce okunması mı?
Kafa içinde yüksek sesle okumak ne demek pek anlamadım açıkçası. :D Ama az da olsa anladığım şey ise sessiz okumayı tercih ederim.
9- Önündeki sayfaları okur musun yoksa sayfaları atlar mısın?
Bir veya 2 puan verdiğim çoğu kitabı atlayarak okuyorum. Ama diğerlerinde atlamam.
10- Ciltli kitap mı karton kitap mı?
Ciltli desem pahalı, karton desem o da bazı yayınevlerinde pahalı. En iyisi kitap olsun. Yazım yanlışı olmasın, çevirisi güzel olsun. Kapağı olmasa da olur durumuna geldim artık.
11- Kitap yazıyor musun?
En son 6. sınıfa giderken tarihi aşk gibi bir şeye benzeyen ve hala türünün ne olduğunu çözemediğim 8-9 bölümlük bir hikaye yazıyordum ama o kadar. Bir daha elimi sürmem.
Çoğu kişi yapmış o yüzden kimseyi etiketlemiyorum ama eğer yapmadıysanız yapabilirsiniz. :)
16. GKK Blog Turu
16. GKK Blog Turu || Cambaz - Burcu Demet || Kitap Yorumu + Çekiliş
1/26/2015 02:19:00 ÖS
Sayfa Sayısı: 400
Gezginler olarak 16. blog turumuzda ilk kitabı Sahra'yla büyük bir çıkış yapan Burcu Demet'in yeni kitabı Cambaz'ı konuk ediyoruz.
Cambaz, Burcu Demet'in ikinci kitabı ve romantik komedi türünde yazdığı ilk kitap. Romantik komedi türünde yazdığı ilk kitap olmasına rağmen gayet başarılı da olduğunu düşünüyorum.
Aktan ve Gecem bir iddiaya girerek evlenmeye karar verirler. Küçük yaştan itibaren birbirini tanıyan Gecem ve Aktan arası hiçbir zaman iyi olmamıştır. İyi olmamış olabilir ama Gecem, çapkın mı çapkın Aktan'a aşık olamadan da duramaz. Kızıl kıvırcık saçlarıyla arkadaşları tarafından sürekli alay konusu olan ve hiçbir ilişkisi bir aydan fazla sürmeyen Gecem anlaşılacağı üzere umutsuz bir aşıktır. Tabi, Gecem'in Aktan'a olan aşkını biz okurken onu hülyalı hülyalı izlemesiyle veya kendi içinde kurduğu aşk cümleleriyle bize aktarılmamış . Aktan'la sürekli kavga etmesi ve ona sürekli karşı çıkmasıyla aşkın nefrete bürünmüş haliyle okuyoruz.
E hep Gecem'den bahsettik de biraz da Aktan'dan bahsedelim. Aktan, okumaktan en zevk aldığım erkek karakterlerin başında geliyor. Yanlış anlamalarıyla, Gecem'i sürekli ''sıkıştırmaları'' ve kesinlikle şapşal olmasıyla kitaba ayrı bir renk katıyor. Aktan her ne kadar çapkın olsa da üniversitenin ilk yıllarında Gecem'e karşı engelleyemediği hisler beslemeye başlar. Uzun uğraşlar sonucu Gecem'i ikna ettiğinde ise 2 hafta sonra ''Bitti.'' yazan bir mesajla Gecem'den ayrılır Aktan. İşte tam da bu yüzden araları daha da açılmaya başlar. Birbirlerine görmek istemeseler bile aynı arkadaş grubunda oldukları için birbirlerini her gün görmek zorunda kalırlar haliyle de birbirleriyle de her gün kavga ederler.
Baskı Yılı: 2014
Yazar: Burcu Demet Peker
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Hükmen maÄŸlup bir evliliÄŸe gizli, büyük bir aÅŸk…
Gecem ve Aktan'ın büyük bir iddiayla değişen hayatını okurken, hem kendini sürekli inkâr eden büyük bir aşka kapılacak hem de âşıkların düştüğü akıl almaz durumlara güleceksiniz.
Sürükleyici kaleminin gücünü kısa zamanda birçok baskı yapan Sahra adlı ilk kitabıyla binlerce okuruna hissettiren Burcu Demet'ten tanıdık kahramanlarla yepyeni bir macera!
Tutkulu bir aşkın kavurduğu Aktan'ın, imkânsıza; Gecem'e olan ısrarı, sonunda her ikisini de vazgeçemeyecekleri bir yolculuğa sürükler. Kahramanlarımız, tüm güçleriyle birbirlerine doğru çekilmeye ne kadar direnebilirler? Mutluluğa doğru sadece umutla değil, aynı zamanda büyük bir inatla koşarken birbirlerine karşı sürekli bir savaşı nasıl sürdürebilirler?
"Bazen, her şeye rağmen yumuşadığını hissediyordu Gecem. O fark etmediği zamanlarda, onu izlerken, o küçük kız oluveriyordu yine. Onun tarafından sevilmeyi hayal ediyordu için için. Ve her seferinde hızla uyanıyordu bu rüyadan. Aktan sevmezdi, onu sevemezdi."
Gezginler olarak 16. blog turumuzda ilk kitabı Sahra'yla büyük bir çıkış yapan Burcu Demet'in yeni kitabı Cambaz'ı konuk ediyoruz.
Cambaz, Burcu Demet'in ikinci kitabı ve romantik komedi türünde yazdığı ilk kitap. Romantik komedi türünde yazdığı ilk kitap olmasına rağmen gayet başarılı da olduğunu düşünüyorum.
Aktan ve Gecem bir iddiaya girerek evlenmeye karar verirler. Küçük yaştan itibaren birbirini tanıyan Gecem ve Aktan arası hiçbir zaman iyi olmamıştır. İyi olmamış olabilir ama Gecem, çapkın mı çapkın Aktan'a aşık olamadan da duramaz. Kızıl kıvırcık saçlarıyla arkadaşları tarafından sürekli alay konusu olan ve hiçbir ilişkisi bir aydan fazla sürmeyen Gecem anlaşılacağı üzere umutsuz bir aşıktır. Tabi, Gecem'in Aktan'a olan aşkını biz okurken onu hülyalı hülyalı izlemesiyle veya kendi içinde kurduğu aşk cümleleriyle bize aktarılmamış . Aktan'la sürekli kavga etmesi ve ona sürekli karşı çıkmasıyla aşkın nefrete bürünmüş haliyle okuyoruz.
E hep Gecem'den bahsettik de biraz da Aktan'dan bahsedelim. Aktan, okumaktan en zevk aldığım erkek karakterlerin başında geliyor. Yanlış anlamalarıyla, Gecem'i sürekli ''sıkıştırmaları'' ve kesinlikle şapşal olmasıyla kitaba ayrı bir renk katıyor. Aktan her ne kadar çapkın olsa da üniversitenin ilk yıllarında Gecem'e karşı engelleyemediği hisler beslemeye başlar. Uzun uğraşlar sonucu Gecem'i ikna ettiğinde ise 2 hafta sonra ''Bitti.'' yazan bir mesajla Gecem'den ayrılır Aktan. İşte tam da bu yüzden araları daha da açılmaya başlar. Birbirlerine görmek istemeseler bile aynı arkadaş grubunda oldukları için birbirlerini her gün görmek zorunda kalırlar haliyle de birbirleriyle de her gün kavga ederler.
Jamie McGuire
Yakında! || Yabancı Yayınları || Jamie McGuire - Kızıl Tepe
1/23/2015 10:05:00 ÖS
Dağıtım Tarih: 06/02/2015
Âşık olduğunuz kişiyi hayatta kalabilmek için öldürmek zorunda olduğunuzu bilseniz ne yapardınız?
Ä°ki kızını yalnız başına yetiÅŸtirmek için çabalayan Scarlet; evli, fakat âşık olmanın ne demek olduÄŸunu unutmuÅŸ, tek yaÅŸama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeÅŸi ve erkek arkadaÅŸlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda…
Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek.
“Etkileyici… YüreÄŸinizi hoplatacak bu hikâyenin her dakikasına bayılacaksınız!” – Tracey Garvis Graves, Ada romanının New York Times çok satan yazarı.
“Sürükleyici bir kıyamet sonrası hikâyesi… McGuire etkileyici detaylar ve güçlü karakterlerle baÅŸarısını bu türde de kanıtlıyor.” – Booklist
“Ãœrkütücü, sürükleyici ve acımasızca gerilimli.” – Closer Magazine
Sayfa Sayısı: 350
Baskı Yılı: 2014
Çevirmen: Duygu Yücel
“Sen beni karanlıkta buldun ve kendimden kurtardın. Seni sonsuza dek seveceÄŸim.”
Maggie Young, kendi deyimiyle, küçük bir kasabada, süper not ortalaması ve sıradan okul aktiviteleriyle yaÅŸayıp giden sıradan bir kızdır. Normal bir ailesi, normal bir okulu, normal arkadaÅŸları, kısacası normal bir hayatı vardır. On sekiz yaşına girmek için gün sayan Maggie, artık sıra dışı bir ÅŸeyler yaÅŸamak, tutkuyla sevebileceÄŸi bir ÅŸeylere sahip olmak ister. VE KADER KARÅžISINA CLAYTON REED’Ä° ÇIKARTIR…
Clayton Reed. Kasabadaki yeni çocuk. Kimseye yüz vermeyen gizemli yakışıklı. GeçmiÅŸinden kaçıp sığındığı bu küçük kasabada, her ÅŸeyden ve herkesten uzak durmaya kararlı. MAGGIE HARİÇ…
Herkesten köşe bucak kaçan Clayton, dış dünyayla arasına kalın duvarlar örse de Maggie o duvarların ardında neler olup bittiÄŸini öğrenmeye kararlıdır. Çünkü tanıdığı hiç kimseye benzemeyen bu gizemli yabancıya deliler gibi âşık olmuÅŸtur. Ama o duvarların ardında yaÅŸananlar Maggie’nin tahmin edebileceÄŸinden çok daha korkunçtur. Clayton çok geçmeden adeta bir kelebek gibi Maggie’nin ışığına kapılıp özgürleÅŸtiÄŸini sanır, Maggie ise Clayton’ın karanlığına hapsolur. Gün geçtikçe büyüyen bu karanlık, ikisini de yavaÅŸ yavaÅŸ yutarken onlar aÅŸklarının her ÅŸeyin üstesinden geleceÄŸine inanmaya devam eder. Çünkü delice bir aÅŸktır onlarınki. Ya da belki sadece delilik…
New York Times çok satan yazarı A. Meredith Walters’tan kırık bir “ilk aÅŸk” hikâyesi...
Part of the Book kendi elleriyle benim çok hoşuma giden bir etkinlik hazırlamış. Teşekkür ederim. :) Kendi kitabımızı kendimiz oluşturuyoruz. Bence bu çok zor ben kendi yaptığım kitabımı bile sanırım eleştirir ve beğenmezdim.
Bakalım benim kitabım nasıl olurmuş?
1) Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?
Ben direk aşk kitabı yazardım ama en gerçekçi olacak şekilde. Okuyunca okuyucuların sanki gerçekten yaşamış gibi hissetmelerini sağlardım.
2) Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir roman şeklinde mi yazardınız?
Seri yazmazdım tek kitap ile bütün duyguları okuyuculara aktarmak isterim.
3) Kitabınızın baş karakterinin ya da karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?
Ama bu çok zor. Ben de konudan bile emin değilim ki. Eylül veya Dünya olurdu sanırım. Erkek karaktere karar veremedim.
Bakalım benim kitabım nasıl olurmuş?
1) Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?
Ben direk aşk kitabı yazardım ama en gerçekçi olacak şekilde. Okuyunca okuyucuların sanki gerçekten yaşamış gibi hissetmelerini sağlardım.
2) Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir roman şeklinde mi yazardınız?
Seri yazmazdım tek kitap ile bütün duyguları okuyuculara aktarmak isterim.
3) Kitabınızın baş karakterinin ya da karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?
Ama bu çok zor. Ben de konudan bile emin değilim ki. Eylül veya Dünya olurdu sanırım. Erkek karaktere karar veremedim.
4) Her yazarın etkinlendiği başka yazar ya da yazarlar mutlaka vardır. Peki sizinkiler hangileri?
Amy Harmon, Katja Millay karışımı olmak isterdim ama en çok Sabahattin Ali ve Suat Derviş'den esinlenirdim.
5) Kitabınızın nerede geçiyor olmasınız isterdiniz? (Hangi ülke,şehir,köy vs). Ya da kitabınız kurgusal bir dünyayı anlatıyorsa orası nasıl bir yer olurdu?
İstanbul'da geçmesini istesem de olayın kurgusunun 4-5 şehire dağılmasını isterdim.
6) Kitabınızı ilk olarak kime imzalayıp verirdiniz?
Aileme verirdim sanırım. En büyük destekçim onlar olurdu.
7) Gelelim en önemli soruya, kitabınızın ismi ne olurdu?
İlk sorudan beri bunu düşünüyorum ama bulamadım. 2 dakika sonra. Hala bulamadım ama tek kelime olmasını istiyorum.
8) Sizce kitabınızı en güzel şekilde anlatan 3 kelime ne olurdu?
Gerçek aşk. Acı. Düşündürücü.
Okur-Yazar bu etkinlik denilince hemen aklıma sen geldin. Sen zaten kitaplarını yaratıyorsun ama o olsun :) Senin de cevaplarını bekliyorum.
Sayfa Sayısı: 366
Jamie McGuire benim takip ettiğim ve kitaplarını kaçırmamak istediğim yazarlardandır ama fantastik kitabı olan Araf'ı okuduktan sonra kendi kendime bir daha bu yazarın hiçbir kitabına elimi sürmem demiş olsam bile ben de Maddoxlar'ın büyüsüne kapılanlardanım. Tatlı Sır'ı okumadan önce Belalı Düğün'ü de aradan çıkarmak istedim. Aslında Belalı Düğün'e çok önceden başlamıştım ama gerçekten çok sıkıcı ilerledi ve merak edeceğim hiçbir şey olmayınca bir zaman sonra yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Tatlı Sır'dan önce de arada atlaya atlaya okumaya başladım. Onu sevdim mi? Hayır sevemedim bence biraz gereksiz bir kitaptı. Bu kitaplarında yorumlarını da aradan çıkarttığıma göre artık Tatlı Sır'ın yorumuna başlayabilirim.
Camille ya da herkesin hitap ettiği gibi Cami, aile meselelerinden dolayı erken yaşta büyümek zorunda kalan çocuklardandır. Üniversitenin ilk yılından itibaren ailesi ile yaşadığı evden ayrılan ve Red Door adında bir barda çalışmaya başlamıştır. Bu iş-okul temposunun arasında vakit ayıramadığı, ayrılmak istemediği ve sürekli onun programına göre hareket etmesine rağmen aslında özgür ruhlu ve sert bir kişiliğe sahiptir. Cami herkes gibi Maddox kardeşlerin ününden haberdardır ama Cami diğer kızlar gibi ne onlara tapıyor ne de çekimlerinden etkileniyordur.
Maddox kardeşlerden Trenton ise Cami'ye karşı hissetiklerinden bir hayli emin olmasına rağmen Cami'nin arkadaş kalmak istediğini de biliyordur. Maddox kardeşlerinin hepsinin bela olduğuna ve kadınları sadece kullandıklarına adı gibi olması Trenton'ı yanına yaklaştırmak istememesi nedenleri arasındadır. Trenton ve Travis her ne kadar aynı kandan da olsalardır. Trenton'da Travis kadar bela yok gibi geldi bana. Mesela Travis olsa Cami'nin arkadaş kalma ısrarını en fazla 3 gün içerisinde ortadan kaldırırdı ama Trenton ise buna saygı duyuyor ya da tam duymasa bile çalışıyor ama tabii ki duygularını ve ona karşı duyduğu çekimi de saklamaktan çekinmiyor. Trenton üniversitenin kralı ama geçirdiği kaza nedeniyle okulu bırakıyor ve bir dövme salonunda çalışmaya başlıyor. Eh haliyle çoğumuzun hayalini kurduğu hem kaslı hem de bir sürü dövmeye sahip bir erkek ortaya çıkıyor. Bir de soyadının Maddox olması da tuzu biberi oluyor.
Baskı Yılı: 2014
Çevirmen: Boran Evren
Kitap Kokusu Puanı: 4/5
Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı.Aranızda Tatlı Bela'yı halen okumamış olan var mı? Az da olsa yeni yetişkin türüne ilginiz olsa bile Jamie McGuire adını duymuşsunuzdur muhtemelen. Tatlı Bela, Ayaklı Bela ve Belalı Düğün'den sonra bana bu 3 kitaptan biraz daha iyi olan Tatlı Sır ile kaldığı yerden devam ediyor.
Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı.
Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı.
Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
Jamie McGuire benim takip ettiğim ve kitaplarını kaçırmamak istediğim yazarlardandır ama fantastik kitabı olan Araf'ı okuduktan sonra kendi kendime bir daha bu yazarın hiçbir kitabına elimi sürmem demiş olsam bile ben de Maddoxlar'ın büyüsüne kapılanlardanım. Tatlı Sır'ı okumadan önce Belalı Düğün'ü de aradan çıkarmak istedim. Aslında Belalı Düğün'e çok önceden başlamıştım ama gerçekten çok sıkıcı ilerledi ve merak edeceğim hiçbir şey olmayınca bir zaman sonra yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Tatlı Sır'dan önce de arada atlaya atlaya okumaya başladım. Onu sevdim mi? Hayır sevemedim bence biraz gereksiz bir kitaptı. Bu kitaplarında yorumlarını da aradan çıkarttığıma göre artık Tatlı Sır'ın yorumuna başlayabilirim.
Camille ya da herkesin hitap ettiği gibi Cami, aile meselelerinden dolayı erken yaşta büyümek zorunda kalan çocuklardandır. Üniversitenin ilk yılından itibaren ailesi ile yaşadığı evden ayrılan ve Red Door adında bir barda çalışmaya başlamıştır. Bu iş-okul temposunun arasında vakit ayıramadığı, ayrılmak istemediği ve sürekli onun programına göre hareket etmesine rağmen aslında özgür ruhlu ve sert bir kişiliğe sahiptir. Cami herkes gibi Maddox kardeşlerin ününden haberdardır ama Cami diğer kızlar gibi ne onlara tapıyor ne de çekimlerinden etkileniyordur.
Maddox kardeşlerden Trenton ise Cami'ye karşı hissetiklerinden bir hayli emin olmasına rağmen Cami'nin arkadaş kalmak istediğini de biliyordur. Maddox kardeşlerinin hepsinin bela olduğuna ve kadınları sadece kullandıklarına adı gibi olması Trenton'ı yanına yaklaştırmak istememesi nedenleri arasındadır. Trenton ve Travis her ne kadar aynı kandan da olsalardır. Trenton'da Travis kadar bela yok gibi geldi bana. Mesela Travis olsa Cami'nin arkadaş kalma ısrarını en fazla 3 gün içerisinde ortadan kaldırırdı ama Trenton ise buna saygı duyuyor ya da tam duymasa bile çalışıyor ama tabii ki duygularını ve ona karşı duyduğu çekimi de saklamaktan çekinmiyor. Trenton üniversitenin kralı ama geçirdiği kaza nedeniyle okulu bırakıyor ve bir dövme salonunda çalışmaya başlıyor. Eh haliyle çoğumuzun hayalini kurduğu hem kaslı hem de bir sürü dövmeye sahip bir erkek ortaya çıkıyor. Bir de soyadının Maddox olması da tuzu biberi oluyor.
Kitap Tanıtımı
Kuyrukluyıldız Eken Adam - Angela Nanetti || ON8 Kitap || Tanıtım & Ön Okuma
1/14/2015 06:04:00 ÖS
ON8 Kitap - Ocak 2015
Angela Nanetti
Angela Nanetti
Arno ormandaki adamı düşündüğünde, içinde, hayal gücünü harekete geçiren, yüzlerce soru uyandıran bir merak kıpırdanmaya baÅŸladı. Bu gizemli yabancı kimdi? Neden o kulübeye sığınmıştı?Hayal gücü oradan oraya sıçradıkça, merak umudu besliyor ve yabancı adamın görmediÄŸi yüzü babasının bildik yüzüyle yer deÄŸiÅŸtiriyordu. Ya gelen babasıysa..? Ya onlara sürpriz yapmak için saklanıyorsa..? Belki de yardıma gereksinimi vardı? Belki de Arno’nun yardımına!
Ä°talya’nın bir köyünde, herkes yaklaÅŸan kuyrukluyıldızdan söz ediyordu. Böylesi, yıllardır görülmemiÅŸti. Ama kimse, göklerin bu makyajsız kraliçesini Arno kadar sabırsızlıkla beklemiyordu. Çünkü onun tek bir dileÄŸi vardı: Babasının eve dönmesi. Ancak, ne kardeÅŸi onun kadar önemsiyordu bu dileÄŸi, ne de annesi Myriam. Hayatları, onları seven ama kendi prensiplerinden ötesini görmeyen bir adamın yakınında sürerken, köydeki terk edilmiÅŸ kulübenin bacası yeniden tütmeye baÅŸladı… Bazen, sadece bize anlatılanın güzelliÄŸiyle ayakta kalmak isteriz. Bazen hayatı, sadece hayallerimizin aydınlattığı kadarıyla görmektir bize iyi gelen. Umutla mutluluk yan yana yürüdüğünde, o yolu baÅŸkalarının, kendi doÄŸrularıyla çizmesini istemeyiz. Gerçeklerin yükünü öykülerle hafifleten Angela Nanetti, büyülü bir anlatımla kaleme aldığı romanında soruyor: MutluluÄŸun ne kadarı uyum ve kabulleniÅŸtir, ne kadarı hayal ve arayış?
Bir ay önce, akıl hastanesine yatırıldım.
Dün, Lachlan ziyaretime geldi. Beni öptü ve aklımı kaçırmaya başladığımı söyledi.
Saatler sonra Max düşüncelerimi işgal etti; deli olmadığımı ve bana ihtiyacı olduğunu hatırlattı.
Birkaç dakika önce geçmiÅŸimi aydınlatmaya çalışarak gerçeklikten daha da uzaklaÅŸtım…
Åžimdi, herkes benim aklımı kaçırdığımı düşünüyor ama ben onun gerçek olduÄŸunu ve ne gördüğümü biliyorum…
Bana inanıyor musun?
"Seksi, gizemli ve etkileyici bir hikâye… Calia Read'in kelimeleri sizi esir edecek ve aklınızı başınızdan alacak!"
-Claire Contreras, There is No Light in Darkness'in Yazarı-
Yazar: Kim Karr
Sayfa Sayısı: 384 sayfa
Dağıtım Tarih: 16/01/2015
Goodreads Puanı: 4,16
Ya “Hayatta bir kez” olabilecek bir ÅŸey için ikinci bir ÅŸansınız varsa?
Trajediyle dolu geçmiÅŸi Dahlia London’ın ruhunu tamamen parçalamıştı. Mutlu son onun için bir hayalden bile uzaktı. Ama ya yeni bir baÅŸlangıç ÅŸansı olsaydı?
Wilde Ones’ın solisti River Wilde, Dahlia’nın hayatına yeniden girdiÄŸinde, iliÅŸkilerini ateÅŸleyen güç, geçmiÅŸte engel olunan duyguların da etkisiyle fazlasıyla yoÄŸundu.
Dahlia, geçmişin izleri ve yeni hayatı arasında bocalarken hissettiği acı yavaş yavaş hafifliyordu ama suçluluk duygusundan kurtulamıyordu. River, onun kurtarıcısı olmak istiyor, onu yeniden hayata döndüren adam olmak için her şeyi yapıyordu. Ama peşlerini hiç bırakmayan bir geçmişle, kendilerine yeni bir gelecek kurabilecekler miydi?
Yazar: Paula Weston
Sayfa Sayısı: 336 sayfa
Dağıtım Tarih: 16/01/2015
Gaby Winters yaklaşık bir yıl önce ikiz kardeÅŸi Jude’u bir trafik kazasında kaybetmiÅŸti. Kazadan sonra bedeni iyileÅŸmiÅŸti ama acısı hâlâ ilk günkü gibi tazeydi ve kâbusları bitmiyordu: Her gece kâbuslarında iblislerle ve cehennemin diÄŸer yaratıklarıyla savaşıyordu.
Ve sonra karşısına Rafa çıktı. Rafa, sadece kâbuslarında sık sık gördüğü çocuk deÄŸildi, aynı zamanda ikiz kardeÅŸi Jude’la da bir geçmiÅŸleri olduÄŸunu iddia ediyordu. Gaby, hayatı ve kendi hakkında bildiÄŸini düşündüğü gerçeklerin sadece birer yalan olduÄŸunu kabul etmek zorunda kalmıştı ve bulması gereken gerçekler kâbuslarındaki gölgelerde gizliydiler.
Rafa kimdi? Refaimler kimlerdi? Ve en önemlisi Gaby kime güvenebilirdi?
“Sıkı, zekice yazılmış ve farklı… OkuduÄŸum en iyi melek temalı kitaptı!” – Alpha Reader
Sayfa Sayısı: 304
Baskı Yılı: 2014
Çevirmen: Gülfem Çırak
Kitap Kokusu Puanı: 3,5/5
'Seni Seviyorum Ama Sen Olmadan Da Yaşayabilirim Sadece Sensizliği Reddediyorum'Gezginler'in 15. blog turunda Novella'nı yeniis Medcezir kitabını konuk ediyoruz.
Willow Avery, çocukluğundan beri oyunculuk yapan ve imrenilecek bir hayat süren, çok yetenekli bir Hollywood yıldızıdır. Ta ki kötü alışkanlıklar edinip her köşe başında küçük suçlar işlemeye başlayana ve dibi boylayana kadar Yatırıldığı rehabilitasyon merkezinden çıktığında Willow'un etrafında kimse kalmamış, ümitleri yıkılmıştır. Kendini yepyeni bir film projesinin içinde bulduğundaysa karşısına sarışın, yakışıklı ve seksi sörf hocası Cooper'ın çıkacağını ve tüm hayatını değiştireceğini henüz bilmiyordur. Tüm dünyanın gözü yine onun üzerine çevrilmişken ve gelecek ona yeni başlangıçlar vaat ederken Willow, kendini dalgaların akışına bırakır ama geçmişindeki sırlar derisindeki yara izi kadar yakınındadır.
"Medcezir'in erkek karakteri beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı ve yoğun duygulara sürükledi. Cooper yürek hoplatan cinsten."
-Kelli Maine-
"Bu kitapta her ÅŸeyden biraz var. Romantizm, karmaşıkkarakterler, sırlar, mizah,ilginç arkadaÅŸlıklar, erotizm… Kitap bittiÄŸinde insan büyük bir duygu yoÄŸunluÄŸu yaşıyor."
-The New York Times-
"Her karakter ve bu kitabın her sayfası inanılmaz eğlenceli, Willow ve Cooper'ın hikâyesi kesinlikle kalbinize dokunacak."
-Publishers Weekly-
Medcezir'in konusu ilk bakışta aslında pek de yabancı değil. Sürekli ünlüler dünyasında meydana gelen uyuşturucu kullanımı ve hem ünlerini hem de kendilerini dibe batıracak türlü türlü şeyler sürekli magazin ekranlarında dönüp duruyor. Ve ister istemez de her ne kadar doğru olmadığını bilmesek de onları yargılarız. Çocuğumuz varsa onu bu ünlüden soğutmaya çalışırız. Bunu çevrem de yapan anne-baba çok gördüm ve bu gidişle de görmeye devam edeceğim.
İşte Medcezir kitabının karakteri de böyle. Willow Avery, uyuşturucu kullanımı nedeniyle rehabilitasyonda kalmak zorunda kalmıştır. Kitabın başında da rehabilitasyon merkezinden çıkmasıyla başlıyor. Hem duygusal hem de maddi yönden bitik durumda olan Willow aynı zamanda annesinin baskısıyla da uğraşmak zorundadır.
Rehabilitasyon çıktığı an itibariyle kendini yeni bir flim projesinde bulur. Bu flim için sörf dersi almalı ve sahnelerinde bunu uzun sanki uzun zamandır yapıyormuş gibi görünmesi gerekiyordur.
Bu yüzden çekimin yapılacağı yere yani Hawaii'ye çekimin başlayacağı günden 2 hafta önce gidecek. Ve gördüğü andan beri hem sinir olup hem de kurtulamaz bir çekim yaşadığı Cooper ile yani sörf eğitmeni ile tanışır.
İnkar edilemez çekim yaşayan bu ikiliyi kafanızda çok basit bir hikaye diye düşünmeyin. Çünkü bu kitabın çoğu normal aşk kitaplarının dışında şok olduğunuz bir sürü yer var ve bu kısımlar kitaba farklı bir hava veriyor.
Kitabı da bu soğuk kış günlerinde -ben 4 gün boyunca kar tatili yaparken okudum- okumak içimizi ısıtıyor ve biraz da kıskandırıyor. :)
Willow her ne kadar Cooper'a karşı bir şeyler hissetse de henüz kendi iç dünyasındaki gelgitleri halledememiştir. Bir süre herkesi kendisinden uzak tutmaya çabalasa ve eski günlerinde dönmemek için eski arkadaşlarından kaçmaya çalışsa da bunda da başarılı olmuyordur. Willow hala uyuşturucu karşı olan zaafını kaybetmemiştir ve eski arkadaşları ile de bu sorunu aşmaş biraz daha zorlaşıyor. Burada da devreye Cooper giriyor ve bence Willow'un yeni hayatı için kahraman görevini görüyor.
Kısaca bu kitap sıcak çikolata tadında, içinizi ısıtacak, yüzünüzü güldürecek ve tüm bunların üstüne biraz da sizi üzecek bir kitap. :)
a Rafflecopter giveaway
Aslında bloguma 2 defa üst üste etkinik ya da mim yazısı girmeyi sevmiyorum ama Kitap Senaryoları etkinliğini gördüğümden beri birinin beni etiketlemesini uzun bir süre beklediğim bir etkinlikti. :) Ve sonunda Kitap Meltemi beni etiketledi. Çook teşekkür ederim. :)
Kitap Senaryoları aslına daha önce en keyif alarak yaptığım taglerden biri olan The Book Sacrifice tagına benziyor.
Ee öyleyse senaryolara başlayalım :)
1. Bütün kitaplarından kurtulman gerekiyor. Sadece belirli türlerden (Fantastik, kurgu olmayan ve senin seçtiğin bir tür) birer tane kitap kalabilir. Hangi kitaplar kalırdı?
Distopya kitaplarımı bırakırdım. Ve yanıma Golem ve Cin, Yürüyen Kentler, Yolun Sonundaki Okyanus ve Tersyüz kitaplarımı alırdım.
2. Kitapçıdasın ve senden küçük birinin annesine okumayı sevmediğini söylediğini duyuyorsun. Ama annesi onun bir kitap alması konusunda ısrar ediyor. Yanlarına gidiyorsun ve okumayı fazla sevmeyenler için uygun olduğunu düşündüğün bir kitabı veriyorsun. Bu hangi kitap olurdu?
Kitap okumayı sevmeyen birini kitap okumayı sevdirmek çok güzel olsa da ben bu konu da biraz kötüyüm. Ve '' Bana kitap önerir misin?'' diyen herkese doğru cevap verdiğimi de düşünmüyorum. Sonuçta herkesin sevdiği tür farklılık gösterir. Benim önerdiğim ve okuduğu kitap, onu kitap okumaktan hepten soğutabilir. O yüzden o küçük kıza kitap okumayı sevmediği için nefretle bakar ve oradan sessizce uzaklaşırdım.
Kitap Senaryoları aslına daha önce en keyif alarak yaptığım taglerden biri olan The Book Sacrifice tagına benziyor.
Ee öyleyse senaryolara başlayalım :)
1. Bütün kitaplarından kurtulman gerekiyor. Sadece belirli türlerden (Fantastik, kurgu olmayan ve senin seçtiğin bir tür) birer tane kitap kalabilir. Hangi kitaplar kalırdı?
Distopya kitaplarımı bırakırdım. Ve yanıma Golem ve Cin, Yürüyen Kentler, Yolun Sonundaki Okyanus ve Tersyüz kitaplarımı alırdım.
2. Kitapçıdasın ve senden küçük birinin annesine okumayı sevmediğini söylediğini duyuyorsun. Ama annesi onun bir kitap alması konusunda ısrar ediyor. Yanlarına gidiyorsun ve okumayı fazla sevmeyenler için uygun olduğunu düşündüğün bir kitabı veriyorsun. Bu hangi kitap olurdu?
Kitap okumayı sevmeyen birini kitap okumayı sevdirmek çok güzel olsa da ben bu konu da biraz kötüyüm. Ve '' Bana kitap önerir misin?'' diyen herkese doğru cevap verdiğimi de düşünmüyorum. Sonuçta herkesin sevdiği tür farklılık gösterir. Benim önerdiğim ve okuduğu kitap, onu kitap okumaktan hepten soğutabilir. O yüzden o küçük kıza kitap okumayı sevmediği için nefretle bakar ve oradan sessizce uzaklaşırdım.
2015'i Vera'nın etiketlediği Şimdi Mevsimi adlı etkinlik ile açmış bulunmaktayım. Kar tatili nedeniyle 4 gündür okullar tatil olunca 2015 benim için çok güzel başlamış oldu ^_^
Vera'ya etiket için teşekkür ediyorum ve hemen sorulara geçiyorum.
1-Kışın okumalık favori bir kitabın var mı ?
Aslında böyle bir kitabım yok ama sanırım olsaydı Tersyüz kitabı olurdu.
2-Kapağı mavi olan bir kitap ?
Şimdi bu soruda mavi kapaklı kitaplarımızı yoksa bunların içerisinden en sevdiğimizi söyleyeceğiz anlamadım. :) Aynı Yıldızın Altında, Ateşböceği Yolu, Aşka Var Mısın?, Tatlı Sır(Aslında bu kitapta mavi çok az ama olsun), Yolun Sonundaki Okyanus kitaplığımda kapağı mavi olanlar kitaplar ya da aklıma şu ana sadece bunlar geliyor, bilemedim. :) Aralarında en sevdiğim tabii ki Yolun Sonundaki Okyanus <3 NEİL GEİMANNN <3
3-Yılbaşı ağacında yıldız olarak kullanabileceğin bir kitap ?
Vera buna hafif kitap olması gerekiyor demiş. Ne yalan söyleyeyim bana çok mantıklı geldi. O zaman bende Kürk Mantolu Madonna koyardım. ^_^
4-Kış tatili için mükemmel olan kurgusal dünya ?
Ah ama bu soru çok zor. Düşünmem lazım. Bulamadım ya. Cidden. Eğer bulursam bu soruya tekrar döneceğim.
5-Birlikte kış tatiline gidebileceğin bir kitap karakteri ?
Kesinlikle Fern olurdu. Birlikte kitap okurduk. ^_^ Ambrose'un dedikodusunu yapardık.
6-Bu sene için listende olan bir kitap ?
Karanlık Ateş kesinlikle. Yazın herkes Barrons Barrons diye kafamı ütüledi. Daha almadım ama yakın zamanda alırım umarım.
7-Favori tatil içeceğin,atıştırmalığın ve filmin ?
Eğer kış ise salep ve sıcak çikolataya bayılırım. Aralarında favorim sıcak çikolata.Atıştırmalık olarak da küçük küçük çikolatalı kekleri çok severim. Film ise... Ben film izlemeyi pek sevmem ki. Çook uzun zaman önce izlediğim Piyanist filmi diyeyim bari. Çok güzeldi *-*
Vera'ya etiket için teşekkür ediyorum ve hemen sorulara geçiyorum.
1-Kışın okumalık favori bir kitabın var mı ?
Aslında böyle bir kitabım yok ama sanırım olsaydı Tersyüz kitabı olurdu.
2-Kapağı mavi olan bir kitap ?
Şimdi bu soruda mavi kapaklı kitaplarımızı yoksa bunların içerisinden en sevdiğimizi söyleyeceğiz anlamadım. :) Aynı Yıldızın Altında, Ateşböceği Yolu, Aşka Var Mısın?, Tatlı Sır(Aslında bu kitapta mavi çok az ama olsun), Yolun Sonundaki Okyanus kitaplığımda kapağı mavi olanlar kitaplar ya da aklıma şu ana sadece bunlar geliyor, bilemedim. :) Aralarında en sevdiğim tabii ki Yolun Sonundaki Okyanus <3 NEİL GEİMANNN <3
3-Yılbaşı ağacında yıldız olarak kullanabileceğin bir kitap ?
Vera buna hafif kitap olması gerekiyor demiş. Ne yalan söyleyeyim bana çok mantıklı geldi. O zaman bende Kürk Mantolu Madonna koyardım. ^_^
4-Kış tatili için mükemmel olan kurgusal dünya ?
Ah ama bu soru çok zor. Düşünmem lazım. Bulamadım ya. Cidden. Eğer bulursam bu soruya tekrar döneceğim.
5-Birlikte kış tatiline gidebileceğin bir kitap karakteri ?
Kesinlikle Fern olurdu. Birlikte kitap okurduk. ^_^ Ambrose'un dedikodusunu yapardık.
6-Bu sene için listende olan bir kitap ?
Karanlık Ateş kesinlikle. Yazın herkes Barrons Barrons diye kafamı ütüledi. Daha almadım ama yakın zamanda alırım umarım.
7-Favori tatil içeceğin,atıştırmalığın ve filmin ?
Eğer kış ise salep ve sıcak çikolataya bayılırım. Aralarında favorim sıcak çikolata.Atıştırmalık olarak da küçük küçük çikolatalı kekleri çok severim. Film ise... Ben film izlemeyi pek sevmem ki. Çook uzun zaman önce izlediğim Piyanist filmi diyeyim bari. Çok güzeldi *-*
Etiketlendiniz ^_^